Bana sürekli ilham veren bir gönüldaşım, yine aradı ve ‘Yerli’ isimlerinin ABD silahları üzerinde ne işi var, bir değiniver dedi. Hay hay dedim. Allah ondan razı olsun…
Chippewalar, Cheyenneler, Cherokeeler, Cow Creekler, Spokaneler, Hohokamlar, Mohikanlar, Cahuillalar, Chumashlar, Soolar, Siouxlar, Ocheeseler, Pomolar, Seminoleler, Ohloneler, Kunalar, Miwoklar, Kaskaskialar, Apachelar, Comanchelar ve daha birçokları… Kim bunlar? Beyaz adamın katlettiği Amerika’nın yerli halkları. Şaibeli A.B.D bu insanların dereler gibi akan kanları üzerinde kuruldu. Bu kuruluşta, Britanya’nın, İspanya’nın ve Fransa’nın kanlı elleri var. Fransa elini biraz yıkamaya çalışıyor, diğer iki katil ise-Britanya ve İspanya-ellerindeki kanın yıkamakla çıkmasının mümkün olmadığını gördükleri için dünyanın her yanında katliama devam etmekte bir beis görmüyorlar. Şimdilerde şehidlerin kanlarıyla sulanmış mukaddes ve mübarek topraklarda onların ve ürettikleri hortlağın-Britanya+Hispanic katillerin ortak dölü-yani ABD’nin necis ayakları dolaşıyor. Tabii ki, geberip gidecekler!.. Amerikan esire soruyorlar; ’Where are you from?’ (Nerelisin), El Cevab: I’m from Texas (yani Texaslı’yım), bir diğeri ‘I’m from Kansas’ (yani yine Texaslı), diğeri yine Texaslı, bir başkası ise New Jersey’li… Peki neredir bu Texas ve oranın asıl sahibleri kimlerdir. Bunu anlarsak, Amerikan mantığını da, kültürünü de, vahşetini de, melanetini de, arsenalini de daha iyi anlayabiliriz…
Apache-Apaçi yerlileri, Athabascan grubunun güney koluna mensubdurlar. Konuştukları lisan, Alaska, Batı Kanada ve güneybatı Amerika’da yaygın olan bir yerli lisanıdır. Apache yerlilerinin bazı kolları Arkansas nehrinden kuzey Mexika’ya ve Merkezi Texas’dan merkezi Arizona’ya kadar uzanan bir coğrafyada ikamet ederler. Rio Grande vasıtasıyla Batı ve Doğu Apachelari olarak ikiye ayrılırlar. İki grup, Lipanlar ve Mescalerolar, kısmen ya da tamamen Texas civarında yaşarlar. Texas’ta yaşayan bazı Apache kabileleri şunlardır: Limita, Conejero ve Trementina. Apache kelimesi Zuni dialektine ait olup ‘Apachu’ dan gelir ki, ‘düşman’ manasına gelmektedir. [ABD, kendi helikopterinin üzerine zaten yazmış ‘kim’ olduğunu işte] Veya, ‘Awa’tehe’ kelimesinden gelir ki, büyük bir Apache bilgesinin ismidir. Apachelar kendilerini İnde veya Dinè diye tanımlarlar ki bu, ‘Halk’ manasına gelir. Apachelar güneybatı’ya M.O. 1000 ila 1400 tarihleri arasında geldiler. Bilahare Rocky Mountains’in (Kayalık Dağlar) doğu tarafına yöneldiler ve New Mexico’nun ve Arizona’nın batısına yayıldılar. Zaman içinde Comanchelar’in baskısıyla daha güneye ve daha batıya gittiler.
Kabile şefleri erkek olmakla beraber merkezi şahsiyet kadındır Apachelar’da. Ailede bir erkek öldüğünde, kadın kocasının kardeşi veya kuzeniyle evlenmek mecburiyetindedir. Erkekler birden fazla kadınla evlenebilirler ama bunlar prestijli şahsiyetler olmalıdırlar.
Apachelar, Pueblolar’dan sonra atları eğiten eğiten ilk yerlilerdir. İspanyollar ilk defa 1541 senesinde Apachelar’la karşılaştılar, Fransisco Vàzquez de Coronado ve adamlarının Quivira keşfi esnasında oldu bu karşılaşma. 1656’dan 1675’e kadar Apachelar İspanyollar’a karşı çok sayıda baskın düzenlediler. Bu baskınlar sonucunda gelişen kolonyalist şiddete dayalı İspanyol kanunları ve Hristiyan misyoner faaliyetleri New Mexico Puebloları’nı isyana teşvik etti. Ancak kuzeyden gelen Comanchelar Apachelar için tehlike oluşturmaya başladılar. 1700 senesi itibarıyla apachelar güneybatı’ya doğru göç etmeye başladılar. Yaylalara yerleşmelerine rağmen bu culture adapte olamadılar. Ancak ziraatla uğraşmayı sevdiler ve bu özellikleri Comanchelar’i onların üzerine çekti.
Bu gelişmelerle beraber Apachelar’in bir bölümü New Mexico ve Arizona, Lipanlar ve Mescalerolar ise Kuzey Meksika ve merkezi Texas’a doğru göçe basladılar. Fakat burada da İspanyolların örgütleyip silahlandırdığı Tejas yerlileriyle çatışmaya başladılar. [İspanyollar’ın kardeşi kardeşe kırdırma politikaları]. 1718’de İspanyollar’ın San Antonio şehrini kurmalarıyla beraber Apachelar’la İspanyollar arasındaki çatışmalar yeniden hızlandı ve yaygınlaştı. Savaşlar 1730-40 arasında da devam etti. Apachelar ve Comanchelar arasındaki çatışmalar önce Comanchelar’in bilahare de Apachelar’in hristiyanlastırılmasıyla farklı bir buuda taşındı ve İspanyol kolonyalist emperyalizmi Hristiyanlık maskesi altında kıtadakı işgalini tahkim etmeye başladı. Rio Grande’deki San Juan Batista’da hristiyanlar bir misyon tesis ederek Apachelar’i hristiyanlaştırdılar.
1754’in sonlarında, Alonso Giraldo de Terreros San Lorenzo misyonunu tesis etti. Fakat bütün baskılara ve uğraşlara rağmen Apachelar üzerinde istenen tahakküm sağlanamadı. 1811’de başlayan Meksika İstiklal savaşıyla beraber Apachelar’in İspanyollar’a yönelik saldırılarında artış gözlendi. Bu saldırılar Meksika ve Texas’taki İspanyol yönetimine kadar devam etti. Bu dönemde İspanyollar’ın Apachelar’a karşı saldırıları ağırlık kazandı.
Meksika hükümeti ise Apachelar’la iki anlaşma imzaladı. Her ikisinde de Meksikalılar, Apachelar’a destek olmayı taahhüd ettiler. Aynı dönemde Anglo-Amerikanlar da Texas civarında etkinliklerini arttırmaya başladılar. 1838’de Apachelar’la Beyazlar (Texaslılar) bir anlaşma imzaladılar ve bu anlaşma 1842’de bozuldu ve çatışmalar başladı. 1873’de albay Ronald S. Mackenzie komutasındaki 400 askerden müteşekkil kuvvet Meksika’ya girdi ve Apache kasabalarını imha etti ve birçok masum insanı katletti. Erkekler esir alındılar ve Sacramento Dağları’na sürüldüler. Daha sonra da sayısız saldırı ve katliama tabi tutuldular. Fakat hürriyetlerinden asla taviz vermediler.
Sioux ismi (Su şeklinde telaffuz edilir). Algonquian yerlileri düşmanlarına ‘Nadouessioux’ (küçük yılanlar) diyordu ve Fransızlar bu kelimenin kısaltılmışı olarak ‘Sioux’ adını verdiler bu Yerliler’e. Siouxlar, Siouan stoğunun ¾’ünü meydana getirirler. Diğer kabileler ise, Assiniboin, Crow, Hidatsa, Minitarí, Mandan, Winnebago, Iowa, Omaha, Ponca, Oto, Missouri, Kaw, Osage ve Quapaw’dir. Winnebagolar hariç hepsi Minnesota’nın batısında, merkez Carolina’da ve Virginia’da, Catawbalar ise güney Carolina’da yaşarlar.
Onlar da, Fransız-Britanya-ABD zülmünden ileri derecede paylarını aldılar ve hemen hepsi hristiyanlaştırıldılar, reddedenler katledildi. İsa-tai (Beyaz Kartal) liderliğindeki Comanchelar da İspanyollar’ın ve Anglo-Amerikanlar’ın zulmünden yakayı kurtaramadılar ve tüm diğer yerliler de, hepsi ya katledildi, ya asimile edildi ve hristiyanlaştırıldılar.
Emperyalizm şimdi İslam topraklarında, ‘TOMAHAWK’larla [Wisconsin yerlilerinin lisanında ‘Tabiat’ın kendi elleriyle yapılmış olan’ manasına gelip ‘Avcı baltası’ anlamında kullanılmıştır. Fiil olarak ise, ‘kesmek’, ‘boğazlamak’ veya ‘öldürmek’ anlamında]. Evet, ABD İslam topraklarına (bağrımıza, kalbimize, namusumuza) ‘Yerli’ye reva görüp bir de onun dilinden apardığı ‘retorik-mefhum’la Müslümanı boğazlamaya geliyor, evlatlarımızın kanını dökmeye geliyor ve döküyor. Buna mukabil Ürdun kralı ve ‘Şerif’ nam şerefsiz (…) hava sahasını bu ‘Tomahawk’a açıyor, gelsin de Müslüman’ın kanını içsin diye, Kuveyt’teki otobüslerin üzerinde, Puşt’la tokalaşan ‘Müslüman’ Kuweitli’nin posterleri asılı, ‘Müslüman’ Pakistan’ın devlet başkanı olan zat, Bin Ladin’i ABD’ye ihbar ediyor. ‘APACHE’ helikopterleri dünyanın en gelişmiş helikopterlerinden biri, özellikle 64-A modeli, onun bir üstünde de ‘COMANCHE’ helikopterleri var. ABD, katliam kronolojisini hiç bozmamış ve belki de ileride, ‘ŞERİF’, ‘TALLAL’, ‘PERVEZ’, ‘SABAH’ gibi modelleri hazırlayacak, tabii ki, Iraq ve diğer Müslüman topraklarını kirlettikten ve katliamı gerçekleştirdikten sonra. Yine ‘CHEROKEE’yi de bir tank modeli olarak kullanmaya hazırlanıyorlar. İspanya hükümdarı ‘Aznar’ın neden bu mel’un ittifakta yeraldığını merak edenler herhalde şimdi biraz daha fazla mana yükleyebilmektedirler olup bitenlere, Portekiz’i de unutmamak gerekir. Onların genetiğinde var sömürgecilik.
Müslüman Iraq halkı ve başkumandanları Saddam Hussein dimdik ayakta ve İslam’ın şerefini ve birbirinden ala sayısız şehidin, sahabinin, evliyanın ve dahi Hazret-i Ali’nin ev sahibi olan mübarek ve mukaddes toprakları tek başlarına müdafaa ediyorlar.
Anadolu halkını her geçen gün maymunlaştırıp sefilleştiren, onu pazarlarda asilzadelerin maymunu, soytarısı haline getiren, ülkemizi sömürgeleştiren zevat şunu bilmeli ki, o ‘demokrat’ ABD esas senin koynuna girecek, sırada sen olacaksın ve senin bütün tersanelerine, bütün limanlarına (Mersin, Antalya, İskenderun, İzmir, Trabzon, Samsun, Haydarpaşa vd) zaten çoktan girmiş, oraları ele geçirmiş, namusunu satın alıp seni sermaye yapmış, sen hala AB, ABD, NATO, AGSP bilmemne deyip duruyorsun. Vatandan bahsediyorsun, halktan bahsediyorsun vs. Türkiye’nin entelijansiyası, dindarları, dinsizleri, Kürtleri, Arabları, Çerkesleri, aynaya bir bakın. Aynadaki imajın tersine tekamül vetiresine girmiş bir ‘ucube’ olduğunu rahatlıkla göreceksiniz.
ABD’yi ziyaret edenlerin bir kısmı bilirler, Yerliler artık bir turistik buffalo derisi, bir cow-boy çizmesi, bir Manitu kolyesi, bir sandalet, bir büyü koruncağı, birkaç kartpostaldan ibaretler yani turistik birer malzeme, onlar artık na-mevcud. Ancak isimleri ve kelimeleri Beyaz Adam’ın tanklarını, helikopterlerini, füzelerini süslüyor. Yani hem katledildiler hem de katledilmekle kalmadılar isimleri lanetli savaş teçhizatına verildi, iki kere katledildiler, daha da edilecekler. Geronimolar, Crow Kingler direndiler ve tarihin müşerref sayfalarında yerlerini aldılar, onların isimlerini murdar edemiyor ABD! Korkuyor! Yarın (Bugün, hemen şimdi) sıra sana geldi, seni de turistik malzeme yapacak / yapıyor. Turkish lokum, Sish Kebab’tan başka birşey ifade edemeyeceksin.
Son tecritte, tüm dünya ayakta, İsrail ve TC hariç, heryerde anti-Amerikan gösteriler hükümetleri silkeliyor, Türkiye’de bir avuç yiğidin dışında gaflet devam ediyor. Tarih 24 Mart 2003, Atina’ya kar yağıyor, Girit (Akdeniz’in göbeği) tipi altında bembeyaz. Bir grup Hristiyan devrimci, ‘İsrail’le savaşa karşıyım’ diyen Gazzeli bir Filistinli ‘Müslüman’ doktoru darmadağın ettiler, yine Iraklı bir savaş kaçkınının evi kundaklandı. Bunlar garib gelişmeler ve birşeyleri haber veriyorlar. ‘I’m from Texas’ diyenlere sormak lazım, ‘Madem Texaslı’sın, burada ne halt yiyorsun?’ ki muhtemelen soruyorlar. Üstelik Columbia da Texas’a düşmüştü! Bu Texas’ta bir iş var. Yolun sonuna geliyoruz, Hasbî Rabbî Cellallah / Ma fî Kalbî Gayrullah / Nur Muhammed Sallallah / Lâ İlâhe İllallah…
Kaynak: H.A. “Akademya’ya Doğru Sitesi”, 2001-2005 (2010 öncesi arşiv makalelerimizde yazarlarımızın adları, açık isimleriyle yayınlandıklarında makalelerini yeniden tashih ihtiyacı duyabilecekleri ihtimaline nazaran, yazarlarımızın talebi olmadıkça sadece isimlerinin baş harfleriyle paylaşılmakta, böylece bu önemli ve değerli arşivimizden kamuoyunun istifadesi amaçlanmaktadır.)