Ankara’da Son Tango!

Kıyamet Savaşı başlamak üzere; hazırlıklar büyük bir hızla ikmâl ediliyor…

Bağımsızlığı kendi iradesiyle kazanılmış, sınırları kendi dirayetiyle çizilmiş, ideolojisi kendi kalemiyle yazılmış, hukuku bin yıllık geleneğe dayandırılmış, halkla “içtimâî sözleşme”sini yapmış, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir “bütün”lermiş gibi; bir parçalanma, yok olma korkusu sardı kukla devletleri…

Bu bir Kıyamet Savaşı; sadece Irak ve Yahudi cetveliyle çizilmiş Ortadoğu sınırları değil, asıl Türkiye bu savaşın tasfiye hedeflerinin en başında! TC tasfiye ediliyor!

Bir dostumuz, sağolsun, bazı milliyetçi yayın organlarından kupürler yollamış elektronik posta ile; bu tezimizi destekleyen çok değerli enformasyon ve tahliller ihtiva ediyor… Artık herkes bunda hemfikir: TC tasfiye ediliyor…

Daha önceki yazılarımızda sormuştuk; peki bu tasfiyeye karşı nasıl bir tavır alacaklar?

Bu soruyu bir temennî ile, bir ümitle sormuştuk aslında. Ve bu temenni ve ümidimizi muhafaza ediyoruz hâlâ; acaba bu vesile ile gerçekten bir bağımsızlık iradesi uyanabilir mi, halkla savaşmak yerine barışmayı deneyebilirler mi, Anadolu’nun ruh köklerine tutunmak akıllarına gelebilir mi, AB-ABD emperyalizmine karşı gerçekten millî bir tavır alabilirler mi?

(…)

Kıyamet Savaşı başlamak üzere; hazırlıklar büyük bir hızla ikmâl ediliyor… Bu süreçte nasıl hâlâ alaturka tangolarla ayakta durabileceklerini zannedebiliyorlar; doğrusu akıl alır şey değil! Herkes aklını başına alsın, oturup bir kere daha baksın tabloya; Allah büsbütün almamışsa akıllarını, göreceklerdir ki bundan böyle Batıcı bir ideolojiyle ve Batılılaşmacı politikalarla Anadolu coğrafyasında tutunmanın imkân ve ihtimali kalmamıştır! Avrupa’ya, İsrail’e ve Amerika’ya yani bütün dünyaya topyekûn karşı gelmenin, savaş ilân etmenin mümkün olmadığı söylenebilir, mâkûldür; fakat bu, Türkiye’nin emperyalizme meydan okuyacak, yenecek gücü yok anlamına gelmez! Şu hâlde samimi olmak ve ideolojik tercihini yapmış bulunmak şartıyla; Amerika’nın önüne bir ölüm koridoru açılabilir… Firavun’un ordusuyla birlikte Kızıldeniz’e gömülmesine benzer mucizevî bir tecelliye zemin hazırlanabilir!

Öyle veya böyle Kemalizmin son demleri bu demler; Ankara’da son tango!

24.12.2002 / Hanya

 

MAKALE HAKKINDA İKİ DEĞERLENDİRME VE CEVAP:

 

Ce: ANKARADA SON TANGO!

Tarih ve Demokrasi Forumu ]

Makale yazari: Özcan SOYSAL Tarih, gn ve saat : 25. 2002 02:03:57:

Su yaziya cevaben: ANKARADA SON TANGO! makale yazari: Mustafa Saka Tarih, gn ve saat : 24. 2002 22:13:40:

Trkiye halklari icin melanetin basi genelkurmaydir ..
Ne emperyalistler ve ne de “laik” lik karsitlari.
Genelkurmay szde laik olmaktadir.Zira laiklik her trl din veya dinsizlige zgrlk anlamina geliyor isr eger, genelkurmay laiklik dsmani ve mrtecidir.
Sabetayci yahudilerin bir zelligi ortaya cikmaktadir.Bunlar gercek mslman ve hiristiyan dsmanlari olmasi yanisira, ayni zamanda dine inanmayanlarin da dsmanlaridir.
Bunlarin Trkiye`de herkesi koyun keser gibi yatirip keselim ve dnya aferin iyi yapiyorsunuz desin talebi vardir.Bu talebe itiraz eden yabanci devlet parti kurulus ve kisiler ise emperyalist olmaktadir.
Genelkurmayin emperyalist ilan ettikleri gcler Trkiye de devlet terrn benimsemeyenler, hukukun stnlgnn gecerli oldugu bir dzene gecmesini nerenlerdir.

Trk devletini kuran sabetayci yahudi gclerin numarasi kurulustan itibaren bundan ibarettir.

Siz yazinizda laiklik adina mslmanlara eziyet eden genelkurmayi elestirirken, Trkiye`de zulume elestirel bakan avrupalailarin emperyalist ilan edilmeleri karsisinda suskunsunuz.Trkiye`deki rezaletleri ABD ve AB yapiyormus gibi yazmissiniz.
Dnnz ve yazdiklariniza tekrar bakiniz.
80 yildir Trkiye`de islenen cinayetlerin, gasplarin ve mafyaciligin tek ve en belirli sorumlusu genelkurmayin denetledigi TC ynetimidir.ABD ve ya AB dir diyenler Genelkurmayin,Hablemitoglu Perincek ve ワmit ヨzdag`in ekibindenir demektir.
Ismail Nacar isimli genelkurmay yetistirmesi de ayni meyanda nagmeler dktryordu.
Simdi de Mustafa Saka Sabetayci yahudi diktatrlgnn iki ana hattindan , “laik” lik “antiemperyalistlik” iddiasindan ( Ki bu kavramlari savunma syle dursun tersini savunarak)
ikincisini, yani son yzyillik btn rezilliklerin bas sorumlusu ABD veya AB imis gibi dktrerek Sabetayci diktatrlkte acilan gedikleri yamama gayretleri icindesiniz.
Halbuki genelkurmaya sylenecek sudur. Siz bu cografyanin biricik melunlarisiniz ve bizim biricik dsmanlarimizsiniz.

O bahsettiginiz antilaikler sizin adamlarinizdir.Fetullah Glen genelkurmayin ykselttigi bir adamdir ve muhtemelen sabetaycidir.

O bahsettigini emperyalistler sizin kadim dostlarinizdir.
generalleri yetistiren Pentagon degil mi?
Generallerin piri Tahsin sahinkaya Trkiyedeki mafya devletinden caldigi 7 milyar dolarla ABD ye kacmadimi ve bugn dnyanin en zengin ilk on kisi haline gelmedi mi?
Bu hirsiz ABD nin has adami degil mi?

Sabetaycilar 1830 lardan baslayarak bugnk dzeni insa ettiler.
O zamndan beri ABD ve AB mi vardi?

Ermeni,sryani/ asur halki ve rum pontus hirsiyanlari bu lke nfusunun yarisindan fazlasini olusturuyordu daha 1915 e kadar. Bunlarin ezici bir cogunlugu sabetayci yahudiler ve mslman/aleviler isbirligi ile kallesce ve alcakca soykirimdan gecirilmedi mi?

Sryani/Asurlar, Ermeniler hemen hemen tamamen ; rum ve pontus hirstiyanlari kismen soykirimla yok edilirken sonuncular zorla Yunanistan`a srlmedi mi?
Bunu da mi ABD ve ya AB tezgahladi? Bu da mi emperyalizmin oyunu?

Yoksa Sabetayci yahudi gclerle Mslman alevi gclerin olusturdugu soykirimci cephenin tek baslarina sorumlulugunda gerceklesen bir soykirim mi idi?

Siz bunlari cok iyi biliyorsunuz ve Sabetaycila eskiyalari koruma ve gizleme adina bu konularin acilmasini istemiyorsunuz ve yaziniz da da bu gercekleri gizleme grevlisi gibisiniz.
Siz de mi sabetaycisiniz yoksa?

*

Siyasi cinayetlerde sabetayci model

Tarih ve Demokrasi Forumu ]

Makale yazari: Özcan SOYSAL Tarih, gn ve saat : 25. 2002 02:35:15:

Siyasi cinayetlerde sabetayci model

Yil 1980 lerdi.Evren darbe yapmis yzbinlerce kisi inkencelerden geciriliyor ve onbinlerce kisi Avrupaya mlteci olarak kactigi yillar.
Bir sre sonra solcu rgtlerden en kalabalik taraftari olan Devyol rgtnn bir ileri geleni Taner Akcam`a cok bozuluyor.
Devyol`un en nemli liderlerinden bir olarak rgt tasfieye giristigi ve devyol adini silip esek dernegi adi ile siyaset yaptigi siralardir.
Bu kafasi bozuk devyolcu diyor ki: “- aslida problemin czm basit.Taner`i kursunlamali ve ertesi gn 30 bin kisilik bir yryz koyup ” Tanerler ヨlmez” demeli””

Bu cinayet modeli tam da Sabetayci cinayet modelidir.Kallesce ve melunca.Ama ayni zaman da korkakca.
Ugur Mumcu`yu ldren genelkurmay ardinda 1 milyonluk bir yrys ve cenaze merasimi ve solun tm orada : “Ugur Mumcu`lar lmez!!!”
“Kahrolsun emperyalizm ve gericilik!!”

Islamcilar, aleviler, krtcler, milliyetciler de orada.Hepsi Sabetayci vahset rejiminin dogal mttefikleri.Kendileri efendileri tarafindan kpek yerine konsalar da sadik mttefik.
Peki bu ittifak kime karsi ?
1915`e kadar anadolu ve rumeli nfusunun ezici cogunlugunu olusturan her trl hirstiyan halklara karsi!!!
Hiristiyan kalmayinca ittifak bozumasa da , alismis kudurmustan beterdir kurali cercevesinde solcularin(TKP Tevkifatlari cinayetleri ,Sabahattin Ali; 1980 …), krtlerin( Seyh Said), alevilerin (Dersim, Maras, Sivas ,Corum) Menemen, istiklal mahkemelerinde sapka giymedi bahanesi ile mslmanlara ittifaka verdikleri destegi hakettikleri gerekcesi ile taltiflendirildiler.
Ne yapalim ki, sabetayci generaller taltiflerini dar agaclari kurarak, makatlara cop sokarak, elektirik vererek, kis gn sogukta buz gibi soguk su sikarak ve sogukta tutarak , vcudda sigara izmariti sndrerek icra etmektedir.
ワzerinde bu islemler yapilmis grh ise insan msveddesi oldugu icin kin bile tutmamaktadir ve katillerine asiktirlar.
Milyonlarla sayilan eski sol rgt taraftarlarindan hic kimse bugn genelkurmaydan nefret etmemektedir.Tersimne h2Kahrolsun Globalizm” diyip generalleri aklamaktadirlar ve gizlemektedirler.

Ancak Hablemitoglu cinayetinde bir fiyasko gzlemleniyor.
sabetayci cinayet modeli artik eskisi gibi toplumu dehsete dsrmyor.Ve genelkurmayin istedigi milyonlar “Yasasin Atatrk” “Kahrolsun emperyalizm” “Yasasin Milli ,bagimsiz Trkiye” “Kahrolsun mrteciler, her trden gericilik” gibi genelkurmayin istedigi yne ve hedefe havlamiyorlar.
Karisi da zaten cok belli oluyor numara diye rol kesmeyi reddetmis.Karisi da MIT grevlisi.Ayni takimdan.

Bu cinayetlerle Sabetayci diktatrlere milyonlarin destegi saglanamiyor artik.Sabetayci cinayet rgtnn diktatrlg sikismis durumda ve rejimine
milyonlarin katilimi ile destek arayisinda.Bu yntem artik solculari !! bile getiremiyor!! meydanlar..
Maskara oluyorlar..

Sabetayci diktatrlk kseye sikisiyor.Daha beter olmalarini memnuniyetle seyretme sirasi bizde artik.
Özcan SOYSAL

 

MUSTAFA SAKA’NIN CEVABI:

BİR HRİSTÛYENA AÇIKLAMASI (*)

Sayın Soysal;

Vakit ayırıp cevap yazdığınız için teşekkür ederek başlıyorum… Bundan sonraki cümlelerim böyle olumlu olmayacak; bu yüzden de peşinen özür diliyorum…

“Mantık”, bizim dünya görüşümüz nazarında “hakikat”in kendisi değildir. Yani sırf mantıklı olduğu için bir şeyi hakikat bilmeyiz. Fakat yine de biz, “yanlış”ta bile bir mantık olsun isteriz. Cevabî yazınızda bu talebimize cevap verecek bir mantık bütünlüğü bulamadığımı üzülerek söylemek istiyorum. Bu yüzden yazınıza bir bütün olarak değil, parça parça cevap vermek zorundayım.

1- «Türkiye halklari icin melanetin basi genelkurmaydir . Ne emperyalistler ve ne de “laik” lik karsitlari. Genelkurmay sözde laik olmaktadir. Zira laiklik her türlü din veya dinsizlige özgürlük anlamina geliyor isr eger, genelkurmay laiklik düsmani ve mürtecidir.»

Diyorsunuz… GK’a bir anlamda haksızlık ediyorsunuz, bir anlamda da iltifat buyuruyorsunuz, gözünüzde büyütüyorsunuz; GK, melânetin başı değil, korucusudur olsa olsa! Melânetin başı; Kemalist yapılanmanın bânisi ve destekçisi olan emperyalistlerdir!

2- «Genelkurmay sözde laik olmaktadir. Zira laiklik her türlü din veya dinsizlige özgürlük anlamina geliyor isr eger, genelkurmay laiklik düsmani ve mürtecidir.»

Diyorsunuz… Lâiklik her türlü dine veya dinsizliğe özgürlük anlamına gelmiyor maalesef; bu sadece kitaplarda böyle yazıyor, oysa böyle bir pratik yok! Lâiklik, Fransız İhtilâli’nden itibaren Yahudilerin bütün dünyada önce eşit haklar kazanmalarına, sonra da dünyaya egemen olmalarına yaramıştır sadece. Bu yüzden “eğer” diyerek vardığınız yargıya cevap vermeye gerek yok. Ama GK’nın lâiklik düşmanı ve mürteci olduğu doğrudur; çünkü kitabî bir lâiklik olması durumunda İslâm hiç olmazsa bir statü kazanmış olacaktır, oysa bugün azınlık statüsü bile yoktur İslâm’ın!

3- «Sabetayci yahudilerin bir özelligi ortaya cikmaktadir.Bunlar gercek müslüman ve hiristiyan düsmanlari olmasi yanisira, ayni zamanda dine inanmayanlarin da düsmanlaridir.»

Diyorsunuz… Altına imzamı atıyorum! Yahudi budur; peygamberlerini İlâhî emri öğrenmek üzere vahiy almaya gönderirler ve dönüşünü beklemeden bir buzağı yapıp ona tapmaya başlarlar! Meselâ…

4- «Bunlarin Türkiye’de herkesi koyun keser gibi yatirip keselim ve dünya aferin iyi yapiyorsunuz desin talebi vardir. Bu talebe itiraz eden yabanci devlet parti kurulus ve kisiler ise emperyalist olmaktadir. Genelkurmayin emperyalist ilan ettikleri gücler Türkiye de devlet terörünü benimsemeyenler, hukukun üstünlügünün gecerli oldugu bir düzene gecmesini önerenlerdir. Türk devletini kuran sabetayci yahudi güclerin numarasi kurulustan itibaren bundan ibarettir.»

Diyorsunuz… Ama bu numarayı ben değil, Avrupa yedi bugüne kadar! Avrupa’da, demokrasi ve insan haklarını samimiyetle savunan gerçekten idealist kişiler ve teşekküllerin olduğunu görüyorum ve biliyorum, bu güzel insanlardan bazılarıyla şahsî dostluğumuz da var; fakat bu Avrupa devletlerinin ve AB’nin emperyalist bir teşekkül olduğu gerçeğini değiştirmeye yetmiyor. Yunanistan gibi sömürgecilik kültürü ve gücü zaten olmayan ufaklıkları bir yana koyarsak, AB’yi AB yapan devletler sömürgelerinden özür dileyerek çekilmiş bile değiller hâlâ. Neden? Bu ülkeler değil midir “İslâm” tehlikesine karşı Kemalist yapılanmayı kuranlar ve destekleyenler bugüne kadar? AB ve ABD arasında bir karşıtlık ve bir soğuk savaş var; ve bence yakın bir gelecekte sıcak bir savaşa girişerek birbirlerini yemeleri de ihtimâl harici değildir. Fakat bugün, AB ve ABD, Türkiye gibi ülkelere biçtikleri paryalık statüsü bakımından müşterektirler. Gölge etmesinler başka ihsan istemez; biz başbaşa kaldığımız gün, bir avuç azınlıktan ibaret bu dönme ve işbirlikçi takımını bir kaşık suda boğarız… Bu gerçeği en iyi kendileri biliyor.

5- «Halbuki genelkurmaya söylenecek sudur. Siz bu cografyanin biricik melunlarisiniz ve bizim biricik düsmanlarimizsiniz.»

Halbuki biz GK’la böyle konuşmayız. Biz azınlık değiliz bu ülkede. Önünde sonunda bu ülkenin gerçek sahipleri biziz. Ülkeye talibiz, iktidara talibiz, GK’a da talibiz elbette. Elbette bu ülkenin has evlatları boş durmadılar, sistemin bütün kademelerinde bugünler için mevzilenip kamufle oldular. Sûra üfürüldüğü anda hepsi yerlerinden fırlayıp iktidarı ele geçirecekler, ideolojik, siyasi, yapısal değişiklikler yapılacak, yabancı unsurlar tasfiye edilecek, asker de siyâsî iradenin emri altına sokulacak, yeniçerilik tarihe karışacak, “hukuk devleti” kurulacak; ve GK emperyalizmin değil, Ülkemizin bekçisi olacak bundan böyle. Bu yüzden, “salt muhalif” jargonuyla konuşmayız biz. Bu bir fetret devriydi; bitti bitiyor…

6- Dönünüz ve yazdiklariniza tekrar bakiniz. 80 yildir Türkiye`de islenen cinayetlerin, gasplarin ve mafyaciligin tek ve en belirli sorumlusu genelkurmayin denetledigi TC yönetimidir. ABD ve ya AB dir diyenler Genelkurmayin,Hablemitoglu Perincek ve Ümit Özdag`in ekibindenir demektir. Ismail Nacar isimli genelkurmay yetistirmesi de ayni meyanda nagmeler döktürüyordu. Simdi de Mustafa Saka Sabetayci yahudi diktatörlügünün iki ana hattindan , “laik” lik “antiemperyalistlik” iddiasindan ( Ki bu kavramlari savunma söyle dursun tersini savunarak) ikincisini, yani son yüzyillik bütün rezilliklerin bas sorumlusu ABD veya AB imis gibi döktürerek Sabetayci diktatörlükte acilan gedikleri yamama gayretleri icindesiniz.

Diyorsunuz… Hem Kemalist, hem antiemperyalist olunamaz; bir! İki: Nacar gibi, Perinçek gibi, Hablemitoğlu gibi, Özdağ gibi dangul dungul adamlarla kıyas kabul etmeyiz biz; bunu bir hakaret telâkki ederiz… Asıl siz dönünüz ve yazdıklarınıza tekrar bakınız dostum; farkettiniz mi, “antiemperyalist” olmayı alenen tahkir ediyorsunuz…

7- «Sabetaycilar 1830 lardan baslayarak bugünkü düzeni insa ettiler. O zamndan beri ABD ve AB mi vardi? Ermeni,süryani/ asur halki ve rum pontus hirsiyanlari bu ülke nüfusunun yarisindan fazlasini olusturuyordu daha 1915 e kadar. Bunlarin ezici bir cogunlugu sabetayci yahudiler ve müslüman/aleviler isbirligi ile kallesce ve alcakca soykirimdan gecirilmedi mi? Süryani/Asurlar, Ermeniler hemen hemen tamamen ; rum ve pontus hirstiyanlari kismen soykirimla yok edilirken sonuncular zorla Yunanistan`a sürülmedi mi? Bunu da mi ABD ve ya AB tezgahladi? Bu da mi emperyalizmin oyunu? Yoksa Sabetayci yahudi güclerle Müslüman alevi güclerin olusturdugu soykirimci cephenin tek baslarina sorumlulugunda gerceklesen bir soykirim mi idi?»

Diyorsunuz… Güzel! Tarihi geriye götürün biraz daha; Fransız İhtilâli’nden başlayın okumaya, bugünkü dünya ve Türkiye tablosunu! Biz Osmanlı’yı büyük bir aymazlıkla eleştiriyoruz bu noktada. Ermeni ve Yunan azınlığın tedip ve tehcir edildiği gerçeğini görelim elbette, ama Hristiyan Avrupa’nın buna resmen göz yumduğunu da görelim. Avrupa orduları Anadolu’da değiller miydi? Anadolu’da ne arıyorlardı, ayrı mesele; peki niye mani olmadılar Hristiyan nüfusun tedip ve tehcir edilmesine? Sahi Amerika’yı kimler kurdu? Protestanlık ne? Vatikan kimin? Hatta bugün Avrupa merkezli “antiglobalist” hareketin elebaşları hangi dinî ideolojiye mensuplar?

8- «Siz bunlari cok iyi biliyorsunuz ve Sabetaycila eskiyalari koruma ve gizleme adina bu konularin acilmasini istemiyorsunuz ve yaziniz da da bu gercekleri gizleme görevlisi gibisiniz. Siz de mi sabetaycisiniz yoksa?»

Diyorsunuz… Güzel! Bravo! Şapka giymiyorum, ama giyiyor olsaydım kesinlikle şapka çıkarırdım! Şimdi ben de size desem ki: “Kuzum siz Alman Genelkurmayı’nın adamı mısınız yoksa?” Bu sizin bana yönelttiğiniz “siz de mi sabataycısınız yoksa” suâlinden kesinlikle çok mâkul ve mantıklı bir suâl olurdu. Ama ben böyle birşey demem; lâflarınızın bütün anlaşılmazlığına rağmen sizi anlıyorum çünkü! Bu yüzden cevap verme gereği duydum. Bilmem anlatabiliyor muyum!?

(*) Tarih ve Demokrasi Forumu’nun editörü Sayın Özcan Soysal’ın “Ankara’da Son Tango” başlıklı yazıma cevaben kaleme aldığı eleştiriye cevaptır. «…» içindeki sözler kendisine ait olup, imlâ hataları da kendisine aittir. Bu yazıya “Bir Hristûyena (Noel) Açıklaması” başlığını koymamın sebebi, hem Noel olması hem de muhatabın ve konunun ilgili olması bakımındandır.

25.12.2002 / Hanya

Kaynak: “Akademya’ya Doğru Sitesi”, 2001-2005

Önceki yazı
Sonraki yazı

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi giriniz!

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR