Tam da Mübârek Ramazan ayının ortasında nereden çıktı bu Yahud demeyin, Yahud’a kulak vermenin ve dersler çıkarmanın tam zamanı olduğuna inanıyorum.
Yahudiler Exodus kutlamalarında acı otlar yerler. Bunun sebebini de şöyle açıklarlar:
“Bu acı otları yememizin sebebi bize Fir’avn’un esâretini hatırlatması ve onu sembolize etmesidir. Yahudîler’de hürriyet mücâdelesi süreklilik arzeder. Her çağda, yeni hürriyetler vardır ve onlar tesis edilmelidirler. Hiçbir çağ tam olarak mükemmel değildir, her çağın kendi eksiklikleri vardır ve bu eksiklikleri kapamak gerekir. Bunun yöntemi de Judaist ideolojidir. Her yeni nesille birlikte, hürriyet anlayışı biçimlenir, büyür, yeşerir. Amaç bu gelişmeye müdâhil olmaktır. Bu nedenle her birimiz, Exodus’un (Çıkış) birer üyesi olarak kendimizi ortaya koymak zorundayız. Buradan başlayan hürriyete enerjilerimizi adamak için. Ve bu acıları yâd etmek için dua eder, şarab içeriz”.
Sen mübâreksin ey Kâinat’ın Kaynağı (ve) Mukaddes Olan, Şarabın meyvâsını kudretiyle getiren Baruh atah Adonai, Elohaynu Melekh ha’olam, borei p’ri hagafen.
“Bu şarabı içeriz çünkü Allah bizi (İsrail’in çocuklarını) dağıtacağını söyledi, bu Allah’ın bize ikinci sözüydü. Bunun anlamı, Exodus sırasında Allah’ın bizimle olacağıydı. İhtiyaçlarımızı karşılayacak ve bize kuvvet verecekti. İşte bu nedenle şarab içeriz, tebâreke şarabı”.
Sen mübâreksin ey Kâinat’ın Kaynağı (ve) Mukaddes Olan, Bizlere hayatlarımızı bağışlayan ve bize ellerimizi yıkamamızı emreden. Baruh atah Adonai, Elohaynu Melekh ha’olam, Asher kidshanu b’mitzvotav v’tzivanu al n’tilat yadayim.
“Böylelikle kendimizi mânen besliyor ve ruhlarımızı Allah indinde arındırıyoruz”.
Sen mübâreksin ey Kâinat’ın Kaynağı (ve) Mukaddes Olan, Kudretinle Arz’dan ekmek getiren Sen mübâreksin ey Kâinat’ı yerinde tutan ve Mukaddes Olan, Bizlere hayatlarımızı bağışlayan Ve bizleri, Rehber’in mayasız ekmeğini yemeye çağıran Barukh atah Adonai, Elohaynu Melekh ha’olam, hamotzi lekhem meen ha’aretz. Barukh atah Adonai, Elohaynu Melekh ha’olam, asher kidshanu b’mitzvotav v’tzi vanu al akhilat matzah.
“Acı bitki kimi zaman, o bölgede yetişen Katır turpu, kimi zaman Hardal tânesi kimi zaman da Hindibâ’dır. Bu otları (bitkileri) yiyerek zulmün acılarını hatırlarız. Bu zulmün tam da ortasında analarımız köleliği kıracak yeni nesillere hayat verdiler. O nedenle hürriyet için her türlü tehlikeye atılmaya değer, onu en kudretli bir biçimde içimizde büyütüyoruz”.
Sen mübâreksin ey Kâinat’ın Kaynağı (ve) Mukaddes Olan Bizlere hayatlarımızı bağışlayan ve bizlere Acı Otlar yememizi söyleyen Barukh atah Adonai, Elohaynu Melekh ha’olam, asher kidshanu b’mitzvotav v’tzi vanu al akhilat maror.
Bu acı otlar, “Haroşet” adı verilen ve içinde hurma, fındık, bal ve elma bulunan bir tür meyvâ salatasının içine konularak da yenir.
“Elemimizi ve acılarımızı bütün insanlığa anlatıyoruz ve onlarla paylaşmak istiyoruz. Böylelikle belki “Barış”ı! (Şalim-Şalom) tesis edebilir ve Allah’ın hidâyetine ulaşabiliriz”…
Sen mübâreksin Kâinat’ın kaynağı ve onu yerinde tutan, bütün dünyayı tüm lezzetlerle donatan, sevgiyle süsleyen ve rahmetle kuşatan. Her varlığın rızkını sen verirsin. Senin sınırsız inâyetin bizi dâima ayakta tutar ve tutmaya devam edecektir. Sen mübâreksin bütün yaratıklarını gıdalandıran. Mukaddes Olan Cennetler’de ve Dünya’da mübârek olandır. Mukaddes Olan, bize hürriyeti ve kurtuluşu getirir. Her Kavm ellerini açıp dua eyleye, bütün insanlar Adonay’ın aşkıyla dolup taşmalı, Allah’ın rahmeti her zaman kudret verir, Halleluya!
Mesih’in gelişinden önce Elyeşa peygamber Dünya’ya Barış’ın Zamanı’nın temsilcisi ve sahibi olarak yeniden gelecek ve dostluk, sefâ ve aşk yeniden tesis olunacak ve evrenselleşecek ve kimsenin korku duymasına gerek kalmayacak.
İşte biz Exodus (Çıkış) dualarımızı yaparken Elyeşa peygamberi de masamıza dâvet ederiz, belki erken gelir diye.
Sen Mübâreksin Mukaddes Olan, Kâinat’ın kaynağı, Şarab meyvâsını kudretinle getiren Baruh atah Adonai, Elohaynu Melekh ha’olam, borei p’ri hagafen.
“Hürriyet’in her zaman bir bedeli vardır. Bu bedel kimi zaman kanla ödenir ama hakların korunmasından asla ödenmez. Haklar kandan daha önemlidirler. Bu bedel çok nâdiren ucuzdur ve onu ödemediğimiz zaman köleleşiriz. Rahman olan sözünü mutlaka tutar”.
Li-haim! Hayata!
Sonsuz Olan’a yakar;
Güzelliğin her vakit kuvvet verir!
Haydi İsrael şimdi şunu söyle:
Güzelliğin her vakit kuvvet verir!
Haydi Beyt-al Aaron (Harun) şunu söyle:
Güzelliğin her vakit kuvvet verir!
Haydi bütün dünya şunu söylesin:
Güzelliğin her vakit kuvvet verir!
“Ey Yüce Yaradan, İsrail’in İlâhı! Bu yıl esiriz belki gelecek yıl hür olacağız Bu yıl buradayız belki gelecek yıl Yeni Yeruşalim’de olacağız. Nerede bu Yeruşalim, sürekli aradığınız bu Arz-ı Mev’ud? Orası kalblerimizin mekânıdır ki, oraya bir gün ulaşmayı umarız. Tabiî eğer, adâlet içinde çalışırsak. O takdirde artık hiçbir zaman evsiz-barksız kalmayacağız, zulüm hiç olmayacak, fukaralık ve savaş yok olacak. Bu bizim birliğimizin amacıdır”.
Sen Mübâreksin Mukaddes Olan, Kâinat’ın kaynağı, Şarab meyvâsını kudretinle getiren Baruh atah Adonai, Elohaynu Melekh ha’olam, borei p’ri hagafen.
Sen, tarlaların semere vermesi için ve atalarımıza verdiğin kıymetli topraklar için, dua Olunan’sın sana şükürler olsun.
Yahudî’den öğrenilecek şeyler var, Şükürler olsun Allah’a ki, hiçbir şey gizli kalmıyor!
Kaynak: H.A. “Akademya’ya Doğru Sitesi”, 2001-2005 (2010 öncesi arşiv makalelerimizde yazarlarımızın adları, açık isimleriyle yayınlandıklarında makalelerini yeniden tashih ihtiyacı duyabilecekleri ihtimaline nazaran, yazarlarımızın talebi olmadıkça sadece isimlerinin baş harfleriyle paylaşılmakta, böylece bu önemli ve değerli arşivimizden kamuoyunun istifadesi amaçlanmaktadır.)