Bu yeni bir terim sayılabilir. Aslında bu yazıda felsefî fizik’ten söz etmeyip onu bir başka makâlenin konusu yapacağız. Burada sadece, ünlü fizikçi Panagiotis Analytis’in ilginç bir denklemini verip geçeceğiz:
(Ortalama Kadın / Erkek kütlesi) karesi /Proton’un kütlesi (1. 67×10 üzeri -24 gram) = Güneş’in kütlesi (1.99×10 üzeri 33 gram/ Ortalama Kadın / Erkek kütlesi Analytis, Erkek-(eksi) Kadın kütlesini, 57650 gram (yaklaşık 58 kg. olarak veriyor).
Bir keresinde (ONCA başlıklı makâlede), herşeyin birbiriyle ilişkisi olduğunu fakat bunu sıradan insanın idrâk etmesinin mümkün olmadığını ancak ve ancak «ÜST MÂN» ve «ÜST DİL» ehlinin mânâlandırabileceğini imâ etmiştik. Bu bağlamda «Tilki Günlüğü» en önemli referanslardan biridir. Yukarıdaki formülde de, kabaca, İnsan (Kadın-Erkek), Proton (Atomaltı bir parçacık; Hidrojen) ve Güneş kütleleri arasındaki korelasyona değiniliyor ve bu denklemleştiriliyor. Eşdeyişle, Makrokosmos (gözle görülür kâinat) ile Mikrokosmos (gözle görülemeyen kâinat)ın nisbî ve kopmaz ilişkisine bir örnek veriliyor. Bu ve buna benzer bir sürü çalışmaya «Felsefî Fizik» (Philosophical Physics) adı veriliyor. Bu konuya daha detaylı bir biçimde ileride değineceğiz.
Şimdi tatlı bir sıçramayla başka bir konuya uzanalım:
Son yıllarda tüm dünyada bir «dil» daha doğrusu bir «ideogram» (harf-biçim) tartışması alttan alta yürüyor. Bu tartışmanın sınırları yalnız linguistik (dilbilim) alanını çoktan aşıp ideolojik-politik safhaya ulaştı. Başta ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve İsrail olmak üzere bu konuya teşne oldular / oluyorlar. Nedir bu? Gramiki A ve Gramiki B. Yani, A tipi (Alfa tipi) yazım-betim ve Gramiki-B (B-tipi yazım). Biz bunun ideolojik-politik tartışmasına girmeyip Gramiki-B’yi semboller ve karşılıkları bağlamında M. Vedris’in verileriyle sunacağız ve ileriki süreçlerde de yapıcı bir polemiğe neden olmasını umacağız.
Burada bazı dikkat çekici sembollere bakmakta fayda var:
«A» harf, «Ø» (Psi) harfiyle gösterilmiş. «Psi», formu itibârıyla, iki kolunu yana ve yukarı doğru açmış âdeta yakaran bir insanı andırır. A ise Yunanca «Anthropos» (İnsan) kelimesiyle özdeşleştirilir ve anlamı da, başını göğe çevirmiş olan’dır. Öte yandan «Psi» harfi, «Psihî» yani «rRuh» kavramıyla içiçedir. «İ» harfi de «Psi» ile ifâde ediliyor. «Psi»nin iki kolu aynı zamanda «iki boynuz» gibi de değerlendirilebiliyor. «İpis» veya «Aps», Eski Mısır’da kutsal öküz! «İ», «Psi»nin kollarını birleştiren vertikal (dikey) eksen (gövde) rolünü de üstleniyor.
Yine «Ne» diftongu da «Psi»ye çok benzer bir sembolle ifâde ediliyor. «Nekropsi» (Cesetin incelenmesi); Ne-kros-Opsis. Nekros: Ölü-Opsis: Görme, görüş. Ölüyü görme. Ne-kro-Opsi, Ne-Psi, Nefes, Nefs… «Re» de «Psi»ye benzer bir sembolle ifâde ediliyor. «Psari»: Yun. Balık. «Psoriasis»: Yun. Sedef hastalığı. Sedef rengi pullu balık. 3. Rapsodi… «Za», «Kıptî Haçı» biçiminde ifâde ediliyor. Haç; Arapça Sâlip, Sâ-lip. «Sâ»: Kürtçe; köpek-«Lip»: İng; «Dudak». «Köpek dudağı». Yunanca; «Stavros»: Haç. «S-tavros». Tavros: Yun. ve Lat. «Boğa». «Cevza», Ar; Boğa. «Cev-za». Bu haç aynı zamanda Eski Mısır’da «İsis»i temsil ediyor. Dişilik ve Venüs simgesi olan sembolle de ciddi benzerliği var. «Zagros»: İran’da bir sıradağ, Kürtler’de bir erkek ismi. «Za-kros». «Cross»: İng; Haç, çapraz. «Forza»: İtalyanca; Kuvvet. «For-Za»: İng; «Za için», «Kıptî Haçı için!». Azazil: Şeytan. Zamfir: Ünlü Romen pan-flüt ustası. «Zahari»: Yun. Şeker. «Za-Hari». «Hâri»; Yun. «Hayır işi, yardımlaşma». «Wi», tek boynuzun içinde bir artıyla gösteriliyor. «Wi-king»: Bir kuzey kavmi, barbar bir kavim. «Wi-King»: «Tek Boynuz-kral». Wimana: Tibet mitolojisinde bir uzay aracı. «Wi-Mana». «Mana»: Yun. Anne. «Tek boynuz-Anne». «Vis’al»: Kavuşma. «Vi-Sal». «Sal»; Kürtçe; Yıl. «Tek boynuz yılı». «Wizard»: İng; Büyücü, sihirbaz. «Wi-za-rd». «Tek boynuzlu Kıptî haçlı (sihirbaz)». «Vipere»: Fransızca; Engerek. «Wi-Paire». «Paire»: Fr; Çift. «Wi-paire»: Çift boynuz. Çift boynuzlu engerek! Keçi yılanı: Bir tür çöl yılanı! «Virtual»: İng; Sanal. «Wi-Ritual». «Ritual»: İng; Âyin. «Tek boynuz âyini». Sanal âyin! Wietnam: Asya’da bir ülke. «Wi-Etna-M». «Etna»: İtalya’da bir yanardağ. «Tek boynuzlu volkan». Viza, «Wi-Za»: Tek boynuzlu Kıptî haçı.
«Ke», kulaklı üçgen biçiminde gösteriliyor. «Kergu»: Kürtçe tavşan. «Ker»: Kürtçe; Eşek-«Gu»: Kürtçe; Kulak. «Ker-gu»: «Eşek kulaklı» anlamında, tavşan. «Keter»: İbrânîce; 1. Sefirot, Taç, Hiçlik. «Ke-ter». «Terre» (Ter): Fr; Toprak, yeryüzü, dünya. «Kulaklı üçgen yeryüzü». «Keser». «Ke-ser». «Ser»: Kürtçe, Farsça; Baş. «Baş kulaklı üçgen». «Kew»: Kürtçe; Keklik. «Ke-klik»: Kulaklı üçgen kliği! Keklik: Hayvanlar arasında en ihânetçisi! «Keskin»: «Ke-Skin». «Skin»: İng; Cild, Deri. Kulaklı üçgen biçiminde deri. Güderi: Gü-deri. Kulaklı deri! Kemer. Ke-Mer. «Mer»: Fr; Deniz. Kulaklı üçgen deniz. Ke-der! «Der»: Kürtçe, Farsça; kapı. Kulaklı üçgen biçiminde kapı.
Peki, neden dünya bu konuyla bu kadar ilgilenip sahip çıkmaya çalışıyor? Meselâ Yahudiler, Gr-B ve A’nın aslında İbrânîce veya Aramice kaynaklı-kökenli olduğunu iddia edip, Kadim Yunan’ın bir İbrânî medeniyeti olduğunu göstermeye çalışıyorlar.
Amerikalılar ve İngilizler ise bu sistemin «Eski Mısır»a ait olduğunu ve Kıptî rahipler tarafından geliştirildiğini iddia ediyorlar. Fransızlar ve İtalyanlar ise, «Kadim Yunan»dan bağımsız bir «Miken» veya «Girit» medeniyetinin varlığını ısbat etmek için bir argüman olarak bu sisteme dayanmaya çalışıyorlar.
İster Eski Mısır’a ister Arâmî medeniyetine isterse de «Kadim Yunan»a ait olsun, bu sistem henüz çözülememiştir ve üzerinde araştırmalara devam edilmektedir. Sistemin içinde, hem Eski Mısır’ı hem Kadim Yunan’ı hem de Arâmî medeniyetini çağrıştıran semboller var. Fakat belli başlı sayıların verilmesi-öne çıkartılmasının sebebi bilinmiyor. Örneğin neden 18,19, 22 gibi sayılar ön plana çıkarılıyor?
İşte bütün bunlar, Felsefî Fizik gibi, «Esrarlı Dil Sistemi» olarak ele alınıyor ve sayısız iddialar var. Kuşkusuz, İBDA bağlıları da bu konuya eğileceklerdir…
Kaynak: H.A. “Akademya’ya Doğru Sitesi”, 2001-2005 (2010 öncesi arşiv makalelerimizde yazarlarımızın adları, açık isimleriyle yayınlandıklarında makalelerini yeniden tashih ihtiyacı duyabilecekleri ihtimaline nazaran, yazarlarımızın talebi olmadıkça sadece isimlerinin baş harfleriyle paylaşılmakta, böylece bu önemli ve değerli arşivimizden kamuoyunun istifadesi amaçlanmaktadır.)