İBDA KÜLLİYATI ÜZERİNE DENEMELER – 5 (Yaşamayı Deneme)

YAŞAMAYI DENEME

“KİM’in Romanı”

Salih Mirzabeyoğlu‘nun ilk romanı, ilk gençlik romanı… İlk aşkın, ilk kavganın romanı… Eskişehir sokaklarında bir “ölüm”ün ardından, Kandilli sırtlarında bir dirilişin, hayat kavgasına bir yeniden tutunmak isteyişin, yaşamayı denemenin romanı… Konu aldığı dönem itibariyle 1970-71, o yıllar… 

Hikâye boyunca bazı insan portreleri, bazı insanî ilişki resimleri… Bunların yanında karıncalar, onların hikâyeleri… Yok olmaya direnen, hayat kavgası veren, yolunda gide gele yolunu yol eden, çalışan, hiç durmayan, boyundan büyük lokmaları sırtına vuran… Ve bunların arasında Mirzabeyoğlu‘nun birbirinden güzel gençlik şiirleri… Aklımda kalan bir tanesi:

isyan gecede doğar görürsün

dirilir başı yıllarca ezilen yılan

hüzün işlerken ipekten dantelini

kahkaha çarmıha gerilir birazdan

Büyük melankoli… Öyle ki, öyle bir ölümden sonra ancak böyle bir diriliş gelebilirdi. Böyle bir derin duyuştan sonra, ancak büyük bir fikrin çığırı açılabilirdi. Daima öyle olmuştur. Her dağın uçurumu, onun yüksekliği kadardır. İnişte ne kadar derine inersen, çıkışta o kadar yükseğe çıkarsın; veya tersi…

Bu mevzuda İslâmcı camiada Sezai Karakoç haklı bir üne sahibtir. Gençliğinin başında, yüreği küt küt atarken, onun Mona Rosa‘sını okumamış kimse yok gibidir. Oysa “Yaşamayı Deneme” pek bilinmez. Onun kadar ünlü olmamıştır. Bu, ondan daha zayıf olduğundan değildir. Salih Mirzabeyoğlu‘nun “Salih Mirzabeyoğlu” olduğundandır. Sezai Karakoç da, o da Büyük Doğu okulundan yetişmelerine rağmen, Salih Mirzabeyoğlu‘nun kavgacı, uzlaşmayıcı, hep tehlikeli yerde yürüyücü mizacındandır. Tekrar ediyorum: Ondan daha az bilinmesi, ondan zayıf olduğundan değildir. Okuyanlar bana hak verecektir.

Ama şu var ki, bunlardan başka da örnek yok. Varsa da ben bilmiyorum… Fakat çok sinir bozucu bir şey söyleyeceğim: Aşk, müslümanların medeniyete en güzel armağanlarından biridir. Tam da İslâmiyetin doğuşu, yayılışı dönemine rastlar onun ortaya çıkışı… Tam da olması gerektiği yerde; Arabistan çöllerinde doğar Leyla ile Mecnun‘un hikâyesi… İslâmiyet ile yanyana yürür hep; tasavvufun içinde gelişir edebiyatı… Fuzulî‘de en güzel ifadelelerinden birine kavuşur.

Birbirinden güzel örnekler geride bırakır bu edebiyat… En saf iklimlerde gelişir. Yüzyıllar sonra Endülüs üzerinden, Avrupa’ya girer… Güney Fransa’da Trubadur şairleri, aşk edebiyatına dair bir şeyler mırıldanmaya başlarlar. Onlardan Dante alır. Dante‘nin yanında Boccaccio adında “aşk yok, şehvet vardır” diyen bir ters akım… Beraber gelişirler… Aşk edebiyatı Goethe‘de Avrupa’daki macerâsının en yüksek zirvesine ulaşır. Ve sonra inişe geçer. Bocaccio‘nun çocukları, Decameron Hikâyeleri‘nin insanları bütün medeniyeti istilâ ederler.

– Aşk lüzumsuz bir süblimasyondur (yüceltme)! Hastalıklı, aptalca bir şey!

Freud‘un bu teşhisinden sonra, aşk edebiyatı olabilir miydi artık? Tuhaf şekilde onun en son örneklerini komünistler verdiler. Ostrovski falan… Ondan sonra iş “Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği”ne döndü. Veya belki ondan daha az kaba, ama ondan çok daha sığ bir edebiyat: Kötü kalbli burjuva babanın iyi kalbli güzel kızının kalbini çalan çatık kaşlı proleter oğlan!.. Hep bu. Aşk hakkında koskoca komünist edebiyatın bulabildiği hemen hemen tek tema bu oldu.

Günümüzde aşk olabilir mi? Hiç sanmıyorum. Ne Batı’dan geliyor artık onun örnekleri, ne Doğu’dan… Artık saflık yok, pornografi var ve ona karşı kaba bir sözde direnç, sözde dindarlık… Bunlar arasında aşk olabilir mi? İmkânsız… Toprağın altında aşk… Veya yıldızın tekine kaçmış…

İşte bu unutulmuş, toprağın altında kalmış veya yıldızlardan birine kaçmış duygunun son örneklerinden biri “Yaşamayı Deneme”…

6 Ocak 2012

Kaynak: S.G. “İBDA Külliyatı / Salih Mirzabeyoğlu’nun Eserlerine Giriş Mahiyetinde Denemeler” ismiyle 2015 yılında Akademya tarafından basılmış ve bir süre sonra tükenmiş bir eserden kamuoyunun istifâdesi amacıyla yapılmış iktibaslardır. Eser, Türkiye’nin en çok takib edilen forum sitesinde İBDA Külliyatını tanıtma gâyesiyle 2011-2014 yılları arasında kaleme alınmış denemelerden oluşmaktadır.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi giriniz!