“Kemmiyet ve dış kalıp plânında her şey ve her zaman değiştirilebilir ve icaplara uydurulabilir. Değişemez olan ruh ve keyfiyettir. Dâva, sadece, bu ruh ve keyfiyete denk, dış kalıp ve teşkilâtı, usta mimarlar eliyle petekleştirebilmekte…” (NFK)
- Dans yasaktır.
- Vatan kurtarıcısı çapında eski bir Fransız devlet adamının, dansa dair sorulan suale, sırf bir yatak içinde kadınla erkeğin fiilini kastederek verdiği, “Niçin ayakta?” cevabı kadar dansı izah edebilecek bir tarif olamaz. Hususiyle bu tarif, Avrupanın, millî kahraman tanıdığı bir büyüğüne ait olduktan sonra…
- Alenî ve içtimaî bir zina nazariyesinden başka bir şey olmıyan dans, belki de bu münafık cephesiyle zinadan da iğrenç bir fiil olarak, Büyük Doğu mefkûresinin hiç bir noktasında barınamayacak bir fiildir; ve bu bakımından, aynı mefkûrenin en şiddetli yasakları arasındadır.
- Kadınla erkeği müşterek ve ahenkli hareketlerle vücut kıvrımlarını göstermeye davet eden ve ister bir çift, ister birçok insanın şehevî hareketlerinden ibaret olan dans, millî ve gayr-i millî bütün çeşitleriyle bizden değildir.
- Zaten murakabe ve tecessüsü mümkün olmıyan ve içinden geçen her şey Allaha havale olunmak icap eden hususî mesken müstesna, umumî ve içtimaî mekânlardan herhangi birinde, her şekliyle dans yasağı şiddetle takip olunacaktır.
- Sadece dans fiiline dayanılarak yarım asırdan beri memleketimizde ananeleştirilen balolar, ayrıca (bar)lar, (dansing)ler, (diskotek)ler, gece kulüpleri kendilerini içki yasağı bakımından sınırlamış olsalar bile, dans yasağı ölçüsiyle tâ kökünden tasfiyeye tâbi…
- Karısını ve kızını, yabancı bir erkeğin kolları içinde ve göğsü üzerinde nazarî ve alenî bir zinaya terkeden ve bundan gocunmıyan erkek, bizim anlayışımıza göre, bu halini izaha yelteneceği, nefsine özür aramaya kalkışacağı, bir fuhş ajanından daha aşağılık bir şahıstır.
- Dansa karşı nefretimizi bilhassa şiddetlendirmesi icap eden nokta, Tanzimattan beri gelen murakabe ve muhasebesiz Garp taklidi cereyanlarının, içimize, Masonlar ve Dönmeler vasıtasiyle bilhassa dansı sokarak, güzelim ahlâkımızı ifsat ettiğidir.
- Avrupalı için, kendi hususî bünyesi, telâkkisi, ruhî ve içtimaî müessiseleri bakımından bir dereceye kadar tabiî olduğu halde, bir Fransız büyüğünün bu kadar ağır bir nefret ve hakaretle vasıflandırdığı dans, Avrupalı hesabına başlıbaşına bir tahrip vesilesi olduğu halde, bizim İslâm ve millî bünyemize tatbik edildiği gün, her şeyimizi birden berhava edecek bir yıkıcılık müessiri olur. İşte böyle olduğu ve büsbütün olacağı içindir ki, bizim cemiyet ölçümüzde dansla göz önünde zinanın birbirinden farkı yoktur.
Kaynak: Necib Fazıl, İDEOLOCYA ÖRGÜSÜ, Büyük Doğu Yayınları, 30. Basım, İstanbul 2021, s. 338-339.