“Kemmiyet ve dış kalıp plânında her şey ve her zaman değiştirilebilir ve icaplara uydurulabilir. Değişemez olan ruh ve keyfiyettir. Dâva, sadece, bu ruh ve keyfiyete denk, dış kalıp ve teşkilâtı, usta mimarlar eliyle petekleştirebilmekte…” (NFK)
- Büyük Doğu idealinde minarelerle fabrika bacaları, tek ve çift hesabiyle aynı dizide ve yanyanadır.
- Türkiye de 10 veya 1000 veya 10.000 veya 100 bin câmi ve mescid ve bir o kadar da minare varsa, aynı miktar ve mikyasta fabrika bacası yükseltilmesi, câmi ve minarelerin başlıca ihtarıdır. Öyle ki, her minare bir fabrika bacasiyle nişanlı…
- Büyük Doğu idealince eşya ve tabiatı teshir gayesinin remzi olan fabrika, hiçbir cihaz, âlet, yedek parça, akaryakıt ve muharrik unsurunu dışarıdan getirtemez. Bu imkânın doğacağı ve bir “devr-i daim” nizamına gireceği güne kadar da hiçbir makineleşme ve sınaî istihsale gerçek göziyle bakılamaz.
- Makineyi yapacak makineyi yapabilme ehliyeti meydana gelinceye kadar, idealimiz madde hünerine malik ellerde esir bilinecek; ve o zâlim madde boyunduruğundan kurtulmak için, müspet bilgi fedâileri, gerekirse gece uykularını 1 saate indirecek ve millet kepekle toprağı karıştırıp yiyecektir.
- Makineyi yapacak makineyi yapabilme ehliyeti başlar başlamaz da, eser ne kadar iptidaî olursa olsun, baş tâcı edilecek ve meselâ yabancı bir elçiliğin davetine, yerli yapı külüstür bir otomobille giden Başbakan, herhangi lüks bir Avrupa veya Amerika arabasiyle gitmekten çok üstün bir tesire ve ona göre kelâm hakkına sahip olacağını bilecektir.
- Batı adamının, cihazını, âletini, parça parça her şeyini dışarıdan getirdikten sonra kurma plânını, mühendisini, başustalarını, hattâ birçok dalda hammaddesini ve muharrik kuvvetini bile Batıdan devşirip, çocukların resimli takozları gibi burada düzene sokturduğu, ismine “montaj sanayi” denilen, bir de utanmadan firmasına “Türk” sıfatı eklenen fabrika soyu, Büyük Doğu ideolocyası gözünde (teknoloji) fahişeliğinin en sefil ve rezil şeklidir.
- Büyük Doğu ideolocyasının vatanında fabrikaya hâkimiyet, mühendisinden işçisine kadar, Anadolu köylüsünün kerpiç yoğurur ve tezek kuruturken gösterdiği beceriklilik ve dış yardıma ihtiyaçsızlık nisbetinde olacaktır. Öküzünün kurutulmuş derisinden yaptığı kaytaniyle esterinin hamudunu tamir eden köylüdeki iptidaî iş hâkimiyeti, bütün vatanı kaplayacak fabrikalarda, alâkalılarca, ayniyle âli plânda tecelli etmek borcundadır.
- Ziraî ve sınaî temellerin karşılıklı ve kâmil âhengi içinde yükselecek olan fabrika, vatan müdafaasından topyekûn beşerî ihtiyaç müdafaasına kadar cevap veremeyeceği saha bırakmayacak ve bir zamanların İngiliz sanayii eşyası üzerindeki (Made in England – İngiltere’de yapılmıştır) kaydı yerine ve aynı iftihar uslûbiyle “Türk malı” damgasını taşıyacaktır.
- Büyük Doğu ideolocyası, minarelerden yükselen ezanlarla Batı ruh ve kültürünü yenmek dâvasını güderken, fabrika bacalarından yükselen duman kıvrımlarının göklerdeki nakşiyle de maddeye hâkimiyet hünerini Batıdan koparıp almak gayesini temsil eder.
- Kaynak: Necib Fazıl, İDEOLOCYA ÖRGÜSÜ, Büyük Doğu Yayınları, 30. Basım, İstanbul 2021, s. 381-383.