İhsa’: Yalnız bir ilim ve sanat dalıyla meşgul olup ihtisas yapma. İğdiş etme. (Sistem bütünlüğü içinde yerini almayan her ilim, dalları ve ihtisaslaşma, bütünlüğün aleyhine işler. Neticede ilim, kendi öz hakikati bakımından, zannlardan ibarettir; hakikatine nisbetle doğru ve yanlışta oluşu, ötesine nisbetle görünecek olan… Bir zamanlar, çeşitli alanlardaki ihtisaslaşmanın, bilgide BİR’liği sağlayacağı zannedilirdi. Oysa, bütüne hakîm olunmadan parçalara hâkim olunamayacağı, sözkonusu zanların her ân MÜDÎR FİKİR tarafından tasdikinden geçme gereği, pratiğin kendini dayatmasıyla ortaya çıktı. Bugün fizik bile, bu bütünlük ihtiyacını kendi yönünden dile getirmekte; tâa DİL bahsine, kendi nesnesine vereceği isim ve sıfatın, neticede fizik de düşünce olmak bakımından metafizik, fiziğe yön vermesi bakımından. İhtisaslaşma olması gerekendir; sözlerimiz, “bütünlük bozulmasın diye ihtisaslaşmamak lâzım!” diye anlaşılmıyor herhâlde… Tesbit şudur: İhtisaslaşma, her basamakta kendi branşının da parçalanmasını getirirken, beşer düşüncesi “bütün fikirler”in ister maddeci ister ruhçu geçinsin, bütünlüğünü yıkarak, tersinden MUTLAK FİKİR zaruretine yol açmıştır… “İĞDİŞ ETME”; işaretlediğimiz mesele çerçevesinde, kısırlaştırmadan kasıd anlaşılıyor… BİRLİK, topyekün hakikatleri kendinde toplayan TEK HAKİKATTEDİR, BERZAH hakikatinde; “akıl, işi tahdit ile tek bir esasa bağlar, oysa hakikat bunu kendi nefsinde kabul etmez; İslâm, kalbin yoludur!”… Veli şöyle der: “Körün kadına bakmamasında sevab yoktur!”… Mesele, gözü çıkarmak değil, kendi iradesine hakîm olmakta… Demek ki, insanda semirmeyi İNSANÎ HAKİKAT’te derinleşme ve tekâmül sanmayanlar, bu ruh mütehassıslarının nazarında, iğdiş’in harika’ya dönük mânâsını da anlarlar; nefsin, ruhun tahakkümüne girmesi, atın ehlileştirilerek süvari güdümünde rüzgârlaşması-ruhlaşması…
Kaynak
https://www.barandergisi.net/olum-odasi-byedi-insanin-kiymeti-himmeti-kadar-63