Ölüm Odası B-Yedi’den: PSİKOLOJİ VE MİTOLOJİ

Öğrenme teorisine bağlı davranış tedavisi, daha önce ruhî tahlilin uzun süre tartışmasız olarak elinde tuttuğu birçok alanı eline geçirdi. Davranış terapistleri-tedavî uzmanları, Freudçu kökenci inançların (mitolojik inançların) ve irsiyet ile ilgili görüşlerin, boş bir inançtan başka bir şey olmadığına dair deliller ileri sürebiliyorlardı. Her nevroz-hafıza rahatsızlığı, çocukluk yıllarındaki istenmedik sarsıntılara veya içgüdü ve irsiyete bağlı ilkel arzularla, şuurlu hâli ve sosyal çevre şuuru arasındaki çatışmalara bağlanamadığı gibi, içe dönük ruhî tahlille değil, kısa süreli davranış incelemesi ve tedavisi ile sağlanan iyileşmelerden, ikameden de sözediyorlardı. Dolayısıyla, davranışçılığın, nevrozu mitolojiden kurtardığı söylenebilir. Freud’un kendisinin bile, kendi insiyak-içgüdü teorisini bir “mitoloji” olarak tarif ettiği ve içgüdülerden “mitolojik varlıklar” olarak sözettiği düşünülürse, bu ifâdenin pek zorlama olmadığı anlaşılacaktır.

*

İrsiyet ve içgüdü’nün bir hakikati vardır ve bunu sadece Freud’çu görüşün izâhı içinde görmenin doğru olmadığı, sadece psikoloji bakımından değil, sair ilimlerin de mevzuuna nisbetle temas ettiği bilinen bir husustur. Eserde müessiri görmek, bizzat maddeyi ruhun delili addetmek hakikati gibi, davranış psikolojisinin de bir hakikati vardır. İlme nisbetle YAPMA’nın dişi olması, YAPMA’nın doğrudan kendisiyle ilgileniyor görünen davranış psikolojisini, psikoloji ilminin tarifine daha uygun göstermektedir. Ruh hakkında bilgi sahibi olmak bir yana, ruha nisbetle bir kâinat ve insan fikri de olmayan –Mutlak Fikre nisbeti olmayan– psikoloji, aslında bütün ekolleriyle, “insandan çıkan ne varsa” genişliği ve rastgeleliği içinde bir takım bedahetler etrafında ifâdeye geçmişken, “doğru ve yanlış”, “güzel ve çirkin”, “iyi ve kötü” değerlendirmesinden uzak ve insanoğlunun arkeolojik psikolojisini andıran MİTOLOJİ’ye benzemektedir. İnsan davranışlarının kökeninde mitoloji motifleri ilgisi bulmakla, duyulaşmayı bekleyen hayâller gibi, insanoğlunun müşterek şuurundaki doğum ve birikimi gösterdiği kabul edilen mitolojik verilerin günün hayâllerine, rüyâlarına ve davranışlarına aksetmesi, neticede psikolojiyi-ruhî davranışları, doğrudan mitolojinin kendi olarak gösterir. Bütün insan faaliyetlerinin temelinde RUHÎ ÇABA keyfiyetinin olması, MİTOS ile bunun aynılaştırıldığı yerde, “arkeolojik psikoloji” nitelememizi, doğrudan güne taşır.

(…)

Mitoloji, ister gerçeğin masallaşması veya semavî dinlerin hurafeleşmesi, isterse alabildiğine serbest bir hayâl ürünü olsun, bu hususta zengin malzeme verir; Freud’un, Oidipus kompleksi adını verdiği ensest duygu tasviri teorisi, bir efsaneden alınmadır. 

(…)

Doktor Hakkı Açıkalın’dan, Phallos düşüncesi: — “Dünya entellektüel ve filozofî azalarının büyük bir kısmı, insanoğlunun gayesiyle alâkalı olarak şu ortalama değerlendirmeyi yapıyor: İnsanoğlunun, bütün faaliyetlerinin ortak paydası olması gereken ve varlığının dinamik ilkesi olan gayesi bilinmemektedir. Modernite bu suale cevab verebilirse, bütün davranış şekillerini açıklayabilecek, insanın temel meselelerinin çözümüne önderlik edecektir. Gayesini bilmeyen insan! Hiçbir suâle cevab veremeyeceği besbelli insan! Yaşanan inkılâb bu suâlin cevabıdır. Phallosa ircâ anlayışı tasfiye edilmiştir… İnsanlığın başına Yahudi tıbbı tarafından musallat edilen Yahudi Sigmund Freud ve onun Freudian mektebinin tahtında oturan Phallos (erkek tenasül uzvu) ideolojisi tükenmiştir. Şu âna kadar insanlığa dayatılan nedir? Meâlen: Phallos bütün insanî inisiyatiflerin temelidir. Phallos, erkeğin bütün yaratıcı enerjisinin kaynağıdır: Açıkçası, hayatın üretici kaynağı Phallos bütün ihtirasların kaynağıdır… Evet, herşey Phallos’a ayarlı! İnkılâb, bu aberrant (hatâlı) propaganda ve örgütlü saldırıyı boşa düşürdü ve tasfiye etti. Son tecridde: Müjdemiz odur ki, İNKILÂB gelmiştir. Biz artık başkalarıyla polemik yapmak değil, devrim sürecinin ağır mesuliyetlerini konuşmak durumundayız… Eskiden hiç kimsenin çözemediği kadim el yazmalarının esrarı bugün artık çözülmüş durumda.”

Phallos: Bazı dinlerde erkek tenasül uzvunun timsâli. Embriyonda cinsiyet yapısı.

 

Kaynak

https://www.barandergisi.net/olum-odasi-b-yedi/olum-odasi-byedi-mitoloji-ve-icgudu-2-h165.html

 

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi giriniz!