SARS Coronavirüsü

«Zat-ür rie’den Zat- ül cenb’e oradan da Kusto’ya delalet eder”. Zat-ür rie=Pneumonie (Yunanca; Pnevmonas: Akciğer, Pnevmonia: Akciğer iltihabı. Oradan Fransızca’ya ’Pneumonie’ (Pnömoni) olarak, oradan dünya dillerine yine ’Pnomonia’ olarak geçti). Zat-ül Cenb=Pleurite (Yunanca; Plevra; Yan; taraf, Akciğer’i saran zar mânâsına. Plevritis: Akciğer zarı iltihabı. Evvela fransızca’ya, ’Pleurite’ (Plörit) ve oradan da bütün dillere öylece yayılıyor). Son 1 aydır, önceleri ABD’nin Iraq’ı işgali nedeniyle gündemde 2. sıraya oturan SARS bugünlerde atyarışı tabiriyle numarayı aldı, açık ara gidiyor. Nedir, ne değildir mevzuuna girmeden evvel, 1980’den bu tarafa dünya, AIDS’le (SIDA) yani (Acquired Immune Deficiency Syndrome = Edinilmiş / kazanılmış Bagışıklık / muafiyet yetmezliği / bozukluğu sendromu veya fransızca söylenişiyle Syndrome Immune de Deficience Acquise) başlayan, birçok epidemik ve bazen pandemik viral saldırılarla (Ebola, domuz gribi, Cin gribi vs. gibi muhtelif isimlerle anılan) devam eden ve nihayet SARS’la yeni bir buud kazanan ibretler periodunu yaşıyor. Bu periyodda virüsler başroldeler. Tabii ki, işin batınî buudunu bilen biliyor ve remzlerle beşeriyetin yolunu aydınlatıyor.
 
İşte şimdi ortaya SARS çıktı ve 1001 spekülasyona da yol açtı, yok ABD üretti de Çin’i bitirmeyi hedefledi, bu mümkün mü yani sentetik virüs yapılabilir mi, tabii ki yapılabilir/yapılıyor ve bu gizli kapaklı birşey de değil, isteyen, mesela New York State Üniversitesi’ne gidip parayı basar ve kendi adına istedigi (bedeline göre) virüsü sentezlettirir, olay bu. Ancak, son rakamlar elimde; Çin’de 253 kişi şimdiye kadar ölürken, iş Çin’in dışında da devam ediyor; Hong Kong’da 188 ölü, Taivan’da 11 ölü, Tayland’da 13 ölü, Singapur’da 8 ölü, Filipinler’de 7 ölü, Vietnam’da 6 ölü, Laos’da 2 ölü, Malezya’da 4 ölü, Kanada’da 24 ölü, Endonezya’da 2 ölü… Yani SARS, ABD’nin hazzetmediği Çin’in yanısıra, ABD’nin müttefiği olan Kanada’da, Taiwan’da, Tayland’da, Malezya’da, Filipinler’de, Endonezya’da da işbaşında ve nerelere uzanacağını da kimse kestiremiyor… Hele ki, Kanada apayrı bir vak’a, ABD’nin burnunun dibinde, tüm dünya teyakkuz halinde ama ABD’nin sesi pek çıkmıyor. Bunun sebebi olarak ABD’nin herşeyin farkında olduğunu ve o yüzden rahat davrandığını iddia edenler olduğu gibi, bizzat ABD’de SARS’ın işbaşında olduğu ve gayriresmi verilere göre şu ana kadar 8 kişinin öldüğü, 42 kişinin de enfekte olduğu bildiriliyor. Eğer böyleyse, ABD rahatlığından değil halkı paniğe sevketmemek için sessiz kalıyor. Malum ikiz kuleler hadisesinden sonra ‘kırılgan’ ve ‘elegan’ ABD halkı herşeyden nem kapıyor, belki SARS’ı da Müslüman ‘Teröristler’in ABD’ye getirdiği paranoyasına kapılıp yollara dökülürler diye ABD işi alttan alıyordur.
 
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) verilerine göre, 17 Mart 2003 tarihi itibarıyla, tüm dünyada ölü sayısı 4 ve vak’a sayısı 167 ve tesbit edilen ülke sayısı 7 iken, 29 Mart 2003’te ölü sayısı 54, enfekte insan sayisi ise 1550 olarak bildiriliyor ve 15 ülkede rapor ediliyor. Yani 12 gün icinde ölü sayısı 13.5 misline, vak’a sayısı da 9.28 misline çıkıyor. 7 Nisan 2003’ün verileri ise şöyle; 2601 vak’a ve 98 ölü, görülen ülke sayısı 19. 23 Nisan 2003 (Türkiye’deki resepsiyon krizi’nin yaşandığı tarih) itibarıyla, SARS toplam 251 insanı almış, 4288 vak’a tesbit edilmiş ve rapor eden ülke sayısı 27. Bugün (6 Mayıs Avrupa saatiyle 17:00 itibarıyla) ölü sayısı 518. Yani ilk tesbitlerin yapıldığı 17 Mart 2003’ten bu yana geçen 50 gün içinde, SARS’tan ölenlerin sayısı 129.5 misli artmış. Bu hızla giderse sene sonuna kadar onbinlerle ifade edilmesi gerekiyor ki, bu yüksek bir rakamdır ve bunun adı da PANDEMIA’dır yani ‘Dünya Salgını’! Evet Zat-ür rie’den Zat- ül cenb’e (oradan SARS’a), o da Kusto’ya delalet ediyor!!!
 

SARS

SARS yani ‘Severe Acoute Respiratory Syndrome’ yani «Şiddetli/ağır Akut Teneffüs sistemi/ yolu Sendromu» henüz keşfedilen / keşfedilmekte olan bir virüse bağlı gelişen bir sendrom. Atipik Pnomoni olarak da tanımlanıyor. Ne kadar etkin (zarar verici) olacağını kimsenin kestirmesi mümkün değil. Fakat epidemik hale gelmesi onun çok sür’atli sirayet ettiğinin açık bir ifadesi. Dünya ekonomisine verdiği zarar zaviyesinden kullanılan deyim şu: Le Gros Cas yani Büyük Vak’a! Hastalıkları Kontrol etme ve Korunum federal merkezleri müdiresi Julie Gerberding, “Bunun (SARS) ciddi bir tehlike olacağını düşünmemek ahmaklıktır» diyor.
 
SARS’ın yol açacağı zayiat bilinemiyor fakat yakın tarihteki bazı epidemiler bize biraz fikir verebilir;
 
1918-19 seneleri arasında görülen İspanyol gribi 30 milyon insanın ölümüne yol açtı ve bunların 675.000’i ABD’liydi. AIDS, 20 yıl içinde 21 milyon insanı aldı götürdü ve 46 milyon insan da önümüzdeki 10 sene dahilinde AIDS’ten ölecek !
 
İşte SARS tam da bu dönemde ortaya çıkıyor yani insanların AIDS korkusu daha sıfırlanmamışken şimdi SARS’la yeni bir ürküntü vetiresi başlıyor.
 
Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Milli Enstitüsü müdürü Anthony Fauci, ‘dönülmez bir noktaya ulaşılıp ulaşılmadığı’ mevzuunda fikir serdetmenin henüz erken olduğunu ancak, ‘aşırı virüs etkinliği’ (virulence extreme) sebebiyle SARS’ın, senede sadece ABD’de 36.000 can alan sıradan gribi aşabileceğini söylüyor. Yani, SARS sinir tanımamaya ve taarruzuna böyle devam ederse ABD’de yılda 36.000’den fazla ölüme yol açabilecek. Ne kontrol edilebiliyor ne de reçetesi var!
 
Araştırmacılar SARS virüsünün ‘coronavirus’ ailesinden olduğunu söylüyorlar.
Şimdi biraz bu aileyi tanıyalım;
 
Corona: Latince bir kelime olup, ‘tac’ manasına gelir. Elektron mikrografisinde böyle bir röfle verdiği içun virüs bu isimle anılır.
 
Nido: Latince‚ yuva’ mânâsına gelir. mRNA’nın (messenger RNA=Elçi RNA) yuvalanmış düzeneğini temsilen bu isim verilmiştir.
 
Coronavirus ailesinin Taksonomik (Sınıf-nizami) yapısı
 
Sınıfı: Nidovirales
Ailesi: Coronaviridae (Tacvirüsler)
Cinsi : Coronavirus
(…)
Bu aile nezlelerin %30’una yol açar. SARS, akciğerleri tahrib eden bir pnomoni türüne neden oluyor. Hastalar çok büyük bir teneffüs müşkilati çekiyorlar. Bu nedenle respirasyon (solunum) cihazına bağlanıyorlar. Bu arada Hong-Kong’da sağlık sistemi çöküşle karşı karşıya zira yeterli solunum cihazı kalmadı.
 
Her ne kadar hastalığın hayvanlardan insanlara geçtiği iddia ediliyorsa da, yeni coronavirus hayvanları enfekte eden virüse pek benzemiyor.
 
Hanoi’deki ilk SARS vak’ası olarak kabul edilen 48 yaşındaki Johnny Chen’in en az 26 kişiyi enfekte ettiği söyleniyor. Yani hastalığın hangi yolla bulaştığı hakkında henüz kesin bir malumat yok. Bu arada uzmanların, SARS’a yakalananlardaki ‘mortalite’ (ölüm) nisbetinin ne olacağı mevzuundaki fikirleri de değişiklik arzediyor. Kimilerine göre bu oran %5 iken, kimilerine göre %6.5. Eğer %5 olarak kabul edilirse şu anda enfekte olduğu sanılan toplam 8000’e yakın insanın 400’ünün ölmesi beklenir ki, bu sayı daha şimdiden aşılmıştır. Demek ki, SARS’ın mortalitesi daha yüksek! Ayrıca, enfekte olan insan sayısı tam olarak bilinmiyor. Dünya Sağlık Konseyi başkanı Nils Daulaire, dünya nüfusunun yarısını etkileyecek bir SARS salgının 60 milyon insanın ölümüne yol açabileceğini belirtiyor.
 
Bu arada, bu tür hallerde sıklıkla duyduğumuz ’Karantina’ kelimesine de bir açıklık getirelim;
 
1423 senesinde, Venedik hükümeti limanda demirli bulunan gemilerdeki denizcileri, şehri veba’dan muhafaza etmek için 40 gün boyunca gözlem altına aldı (şehre girişlerini yasakladı). İşte karantina kelimesi, bu 40 gün hadisesine atfen kullanılmıştır ve Latince 40 manasına gelen ’Quaresma’ kelimesinden mütevellittir. Oradan Fransızca’ya ’Quarantaine’ (Karanten) olarak geçmiş ve sonra da diğer dillere yayılmıştır.
 
Dünya Sağlık Örgütü’nün sözcüsü Dick Thompson şöyle diyor: «Bir tane vak’a Hong-Kong’u enfekte etti, bir tane vak’a Toronto’yu enfekte etti. Bir vak’a büyük bir şeydir».
 
Bütün bunlar, SARS taşıyıcıları için ‘yürüyen biyolojik silahlar’ tanımının yapılmasına yol açıyor. Hong-Kong’tan Kanada’ya giden bir kişi Kanada’yı altüst edebiliyor.  20 yaşındaki Pekin Üniversitesi Matematik bölümü talebesi Xiao Fang, «Korkuyoruz çünkü gerçeğin ne olduğunu veya gerçeğin ne olduğunu nasıl bileceğimizi bilmiyoruz» diyor.
 
Evet, SARS belli bir yörüngede ilerliyor. Daha evvel de müteaddiden vurguladık, çok sür’atli, çok garib, çok karmaşık şeyler oluyor ve insanlık bu olup bitene sağlıklı ve doğru bir tepki/cevab veremiyor. Reflekslerini kaybetmiş bir külçe-organizma halinde sağa sola yalpalanıyor. ‘Atipik Pnomoni’, Atipik davranışlar’ın bir yansıması gibi sanki. SARS’tan sonra ve SARS’la paralel neler gelişecek? Mesela ABD’de 1 saatte 35 kişinin canını alan Tornado (Hortum) gibi birşeyler mi, bir zelzele mi? Büyük Seller, yangınlar, volkan patlamaları mı? ABD ‘terör’e karşı savaş ilan ettikçe Allah yeni bir sebeb halqediyor. Iraklı devrimci kadın yüksek eğitimini Missouri Üniversitesi’nde yapmış, onun tutsak edildiği gün Missouri Hortum’a teslim oluyor! Gelen Ölüm’dür Missouri’ye. Jean Paul Belmando’nun jon promiye olduğu ‘Profesyonel’ isimli filmin başında şöyle bir cümle vardır: «Il va vous rendre fou!» yani «Sizi deli edecek!» (Aklınızı alacak, delirtecek, çıldırtacak şeklinde de anlayabilirsiniz). SİZİ DELİ EDECEK!!! «SİZ» kim diyorsanız bazı resimlere bakın, anlarsınız. Hoşgeldin SARS!
 
Kaynak: H.A. “Akademya’ya Doğru Sitesi”, 2001-2005 (2010 öncesi arşiv makalelerimizde yazarlarımızın adları, açık isimleriyle yayınlandıklarında makalelerini yeniden tashih ihtiyacı duyabilecekleri ihtimaline nazaran, yazarlarımızın talebi olmadıkça sadece isimlerinin baş harfleriyle paylaşılmakta, böylece bu önemli ve değerli arşivimizden kamuoyunun istifadesi amaçlanmaktadır.)

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi giriniz!

İlginizi Çekebilir