- “Biz bu işin satrancını bileniz!” (S. Mirzabeyoğlu)
- “Nihayet Nimzovitch, benim sıradan kulüp oyuncuları için iyi olduğuna inandığım kitaplardan kurtulmamı sağlayan kitabı yazmıştır. Belli bir yere geldikten sonra anlıyorsunuz ki birçok kitabın yazdıkları yalan.” (Bent Larsen)
- “Bir büyük ustayı bir uluslararası ustadan ayıran nedir? Satrançseverler çok sık buna benzer sorular sorarlar. Pek çok kişiye göre aradaki fark: Büyük ustaların varyantları daha derin hesaplamasıdır veya açılış teorisini biraz daha iyi bilmeleridir. Fakat gerçek fark tamamen başkadır. Büyük ustaları daha farklı kılan iki özellik şunlardır: Oyundaki kritik anları sezebilmek ve pozisyonel problemleri daha iyi bir şekilde anlayabilmek.” (Yusupov)
- “En önemli amaçlardan biri, büyük ustayla zayıf bir oyuncunun yaklaşım farklarını ortaya çıkarmak ve bu aralığı kapatmaya çalışmak olmuştur. Belli bir yere kadar bu teknik sebeplere bağlıdır; daha doğru analiz, daha üstün oyun sonu bilgisi vesaire. Fakat aslında fark daha derindedir; ve oyuncu satranca temel yaklaşımını sorgulamalıdır. Buna bir örnek, piyon formasyonunun bozulmasına ve materyal kaybına rağmen taşların dinamik bir şekilde kullanımını vurgulamak olacaktır. Bu bir stil meselesi değil, bütün büyük ustaların oyunlarında görülebilen bir özelliktir.” (Peter Griffiths)
- “Hayat, satranç için çok kısa.” (Byron)
- “Satranç hakkında, hayat için çok uzun olduğu söylenir; ama bu satrancın değil, hayatın kusurudur.” (Irning Chernev)
- “Satrancın esası, onun ne olduğunu düşünmektir.” (David Bronstein)
- “Satranç tahtası insan zihninin jimnastik salonudur.” (Pascal)
- “Satranç tahtasında tüm denizlerdekinden daha fazla macera vardır.” (Pierre Mac Orlan)
- “Satranç zihnî işkencedir.” (Kasparov)
- “Kafanız karışıksa, satranç oynayın.” (Tevis)
- “Kaybeden her zaman hatalıdır.” (Panov)
- “Satranç insanlık için bir lânettir.” (H.G.Wells)
- “Satranç analiz sanatıdır.” (Botvinnik)
- “Beni yenen herkesten nefret ediyorum.” (Lisa Lane)
- “Satranç Capablanca’nın ana diliydi.” (Reti)
- “Bırakın mükemmeliyetçiler yazışmalı satranç oynasınlar.” (Seirawan)
- “İyi oyuncu her zaman şanslıdır.” (Capablanca)
- “Tek bir kötü hamle kırk iyi hamleyi boşa çıkarır.” (Horowitz)
- “Yaşım arttıkça piyonlara daha çok değer vermeye başladım.” (Keres)
- “Eğer içki çalışan kesimlerin laneti ve çalışmak içen kesimlerin lanetiyse, satranç da düşünen kesimin lanetidir.” (J. Ross)
- “Piyon vermektense parmağımı vermeyi tercih ederim.” (Rueben Fine)
Bu alıntı analizlerde çok sık kullanılır. Bir keresinde yaklaşık 40 kişi önemli bir oyunun canlı olarak izlemektedirler. Oyunculardan biri piyon alttadır ve yeterli kompansasyon olup olmadığı tartışılmaktadır. Ustalardan biri Fine’ın “Piyon kaybetmektense parmak kaybetmeyi tercih ederim” sözünü hatırlatır. Büyük usta Roman Dzindzichashvili şöyle cevaplar: “Bu kimin piyonu ve kimin parmağı olduğuna bağlıdır.” - “En zoru, kazanılmış oyunu kazanmaktır.” (E. Lasker)
- “Aslında en zoru, kayıp oyunu kazanmaktır.” (Dr. Dave)
- “Her hatada doğru bir yan vardır.” (Tartakower)
- “Satrançtaki pişmanlıktan daha büyük bir pişmanlık yoktur.” (H.G.Wells)
- “Hap almadan dizleriniz tutmuyorsa, satranç oynayamazsınız.” (Karpov)
- “Tüm satranç ustaları bir körleme oyun oynayabilirler.” (Kaltanowski)
- “Gidişat taktik olunca, bilgisayarların da gidişatı başlar.”(Hyatt)
- “Rakipşahın kellesi için hiç bir bedel büyük değildir.” (Koblentz)
- “En iyisi rakip taşları feda etmektir.” (Tartakower)
- “İyi kalpli iseniz satranç oynayamazsınız.” (Fransız atasözü)
- “Atağın birinci şartı: Rakibinizin gelişmesine izin vermeyin!” (Fine)
- “İyi bir hamle görünce bekleyin, daha iyisini arayın.” (Lasker)
- “Satranç akılla oynanır, ellerle değil!” (Renaud – Kahn)
- “İstenilmedik bir pata düşmek, aptallığın zirvesidir.” (Anonim)
- “Taş kaybetmemek için çok oyun kaybedilmiştir.” (Tartokower)
- “Hatalar, tahtanın her yanında yapılmayı bekliyorlar.” (Tartakower)
- “Satranç tahtasında yalan ve iki yüzlülük çok fazla yaşayamaz.” (Lasker)
- “Neredeyse kesin olarak, teorik açıdan her oyun beraberedir.” (Fischer)
- “Gambitlerden alınan zevk satrançta gençliğin işaretidir. Aynen genç bir çocuğun, erkekliğe geçmesi sonucu kızılderili ve macera hikayelerini bir kenara bırakıp psikolojik romanlara geçişi gibi, biz de gelişen tecrübemizle gambitleri bırakırız ve daha az heyecanlı manevralarla dolu pozisyonel oyunları tercih ederiz.” (Lasker)
- “Taktik oyun, pozisyonel oyunun temelini oluşturur. Bu, zaman boyunca onaylanmış ama genç satranççılara yeterince anlatamadığımız bir olgudur. Satranca yeni başlayan biri Vezir Gambiti ve Fransız Savunması’ndan kaçınmalı ve bunların yerine açık oyunları tercih etmelidir. İlk başta çok başarılı olamasa da, uzun vadede bu fark satrancın daha derin kavranmasıyla kapanacaktır.” (Richard Reti)
- “Mikhail Gromov, meşhur Sovyet pilot, bir keresinde ‘eğer biri iyi bir pilot olmak istiyorsa, önce kendini kontrol etme sanatına sahip olmalıdır’ demiştir. Bu sözler satranç ve her satranççı için de geçerlidir.” (Malkin)
- “Sözlerin yerini, bir cadının çantasından alınmış nazarlık benzeri sembollerin alması satrancın yaşayan ruhunu öldürüyor. Zavallı bir “!!” asla “mükemmel hamle” veya “harika fikir” gibi ifadelerin insan duygularında yarattığı etkiye yaklaşamaz.” Ah şu ünlem işaretleri! Nasıl da bir amatörün ruhunu, rakip oyuncunun hamlelerini inceleme fırsatını elleriden alarak aşındırırlar!” (Tigran Petrosian)
- “Satranca yeni başlayan birisi ustaların düzinelerce hamle hesapladığını düşünür. Bir şey gerçekse, o da büyük ustaların daha az alternatifi gözönüne aldıklarıdır; zayıf oyuncular kadar hamle hesaplama eğiliminde değildirler. Çoğu zaman satrançta gerekli olan şey daha çok anlayış ve kavramadır.” (Norwood)
- “Kombinatif görüş çok küçük yaşlarda gelişir; çocuklar kombinezonları farketmek konusunda çok hızlıdırlar. Ne var ki kombinezonları hazırlamak onlar için çok daha zordur.” (Zak)
- “Pek çok üst düzey oyuncu yarı şaka yarı ciddi, zor bir analiz hamallığının içgüdüyle telafi edilebileceğini iddia ederler. ‘Bu hamleyi bir anda oynadım. Belli ki kötü olamazdı.’ benzeri yorumları maç sonrası analizlerde çok duyarız. Böyle bir mantığı hele kazandıktan sonra eleştirmek güçtür.” (Zak)
- “Satranç %99 taktiktir.” (Richard Teichmann)
- “Satranç pozisyonlarının en belirgin özellikleri taşların aktifliğidir. Bu satrancın tüm bölümlerinde (açılış, oyunortası, ve özellikle oyunsonu) temel ilkedir. Taşları kısıtlayan en önemli etken piyon formasyonudur.” (Michael Stean)
- “Sadece inisiyatifi olan tarafın saldırmaya hakkı vardır.” (Wilhelm Steinitz)
- “Hiçbir oyun terketmekle kazanılamaz.” (Anonim)
- “İyi bir feda (taş verme), doğru olan değil, rakibi şaşırtıp karmaşaya itendir.” (Rudolph Spielmann)
- “Piyonlar özgür doğarlar ama zincirler altında yaşarlar.” (Soltis)
- “Sadece iyi bir fil feda edilebilir, kötü fil ise kaybedilir.” (Yuri Razuaev)
- “Bazı atlar sıçramaz, topallar.” (Savielly Tartakower)
- “Bir satranç oyunun üç aşaması vardır: Birincisi üstünlüğe sahip olduğunuzu umduğunuz andır, ikincisi üstünlüğe sahip olduğunuzu düşündüğünüz andır, ve üçüncüsü… kaybedeceğinizi anladığınız andır!” (Savielly Tartakower)
- “Taktisyen, birşey yapılması gerektiğinde ne yapması gerektiğini nasıl biliyorsa, strateji ustası da birşey yapılmaması gerektiğinde ne yapmaması gerektiğini bilir.” (Gerald Abrahams)
- “Aramanız gereken hamle, en iyi hamle değil, gerçekleştirilebilir bir plân olmalı.” (Eugene A. Znosko – Borovsky)
- “Kötü taş prensibi diye bir kural formüle ettim; pozisyonel manevraların önemli olduğu (zamanın çok önemli olmadığı) durumlarda, en kötü yerleşmiş taşınızı bulun. Bu taşın konumunu düzeltmek, durumunuzu geliştirmenin en güvenilir yoludur.” (Mark Dvoretsky – Arthur Yusupov)
- “18. yüzyılda ilk kuralı ilân ettiler: ‘Sortez les pieces – Taşları çıkın’! Yeni bir kuralın ilân edilmesi yüz sene almıştır. 1851 (Londra) yılındaki ilk uluslararası turnuvanın galibi Anderssen şöyle demiştir: ‘Saldırıyla hemen bir avantaj elde edemiyorsanız, kötü yerleşmiş olan taşınızla oynayın’. Aradan bir kaç 10 yıl geçti, ustalar ‘genel görüş’ beyan ettiler: ‘Açılışta mümkün olduğunca piyon hamlelerinden sakınınız’. Bu prensiplere ben de bir yenisini ekledim: ‘Atları Fillerden önce çıkın’.” (Lasker)
- “Oyunun galibi sondan bir önceki hatayı yapan oyuncudur.” (Tartakower)
- “Umutsuz vaziyet yoktur; kurtarılabilecek -nisbeten- kötü vaziyetler vardır. Berabere konum yoktur; sadece kazanca oynayabileceğiniz eşit vaziyetler vardır. Fakat unutmayın, kaybedilmesi mümkün olmayan kazanç vaziyeti de yoktur.” (Grigory Sanakoev)
- “Satrançseverler, bana bir kombinezon yaparken ne kadar ilerisini görebildiğimi sorup, ‘kural olarak tek bir hamleden fazla’ cevabını aldıklarında hep şaşkına dönerler.” (Richard Reti)
- “Taşları geri çekebilirsiniz, ama piyonları asla. Dolayısıyla piyon sürerken iki kez düşünün.” (Michael Stean)
- (1.d4 Af6 2.c4g6 3.Ac3 Fg7 4.g3 0-0 5.Fg2 d6 6.0-0 c5 7.Ac3 Ac6 8.d5 Aa5’den sonra) “Pek çoğu atın a5’te mücadeleye yeterince katılamadığını iddia etmektedir. Öte yandan bazıları da atın, siyahın vezir kanadı er sürüşlerinden sonra kuracağı baskıyla kötü olmadığını iddia etmektedirler. Bu tartışmalar kısırdır. Önemli olan atın durumunda pozitif ve negatif neler olduğunu görmek ve buna göre uygun bir stratejik plan seçmektir. (Marovic – Susic)
- “Satranç her şeyden önce bir mücadeledir.” (Emanuel Lasker)
- “Oyunsonundan önce Tanrılar oyunortasını yaratmışlardır.” (Siegbert Tarrasch)
- “Ne çalışacağınız konusunda şüpheniz varsa, oyunsonu çalışın. Açılışlar size açılış öğretir, oyunsonları ise satranç.” (Stephan Gerzadowicz)
- IBM, dünya satranç tarihi boyunca bilinen bilinmeyen bütün ihtimallerin yüklü olduğu bir bilgisayar programı yaptı ve Kasparov 1997’de bu Deeper Blue bilgisayar ile oynadı. İlk oyunu aldı. Herkes şaşkındı; inanılmaz birşeydi bu. İkinci oyunu bilgisayar kazandı. Üçüncü oyun pat oldu; beraberlik ilân edildi. Bu maç bir IBM reklamı maçıydı ve Kasparov’un bilgisayarı yenebileceği hâlde yenmediği çok konuşuldu. Bu maç hakkında: “Bu maça şöyle bakmalıyız; dünyanın en kuvvetli oyuncusu, Garry Kasparov karşısında.” (Louis Gerstner – IBM Başkanı)
- “Ne kadar hamle ilerisini görüyorsunuz” diye sorulduğunda Capablanca şöyle cevaplamıştır: “Bir hamle; ama en iyi hamle.”
- “Farkettiniz mi, Fischer’in hiç kötü taşı yok. Onları veriyor ve rakibinde kötü taşlar kalıyor.” (Yuri Balashov)
- “Bu aptala niye kaybediyorum?” (Alekhine – Nimzovich)
- “Terkederek hiçbir oyun kazanılmamıştır.” (Tartokower)
- “Eğer rakibiniz berabere teklif ederse, niye kötü durumda olduğunu düşündüğünü anlamaya çalışın.” (Nigel Short)
- “Daha sonra, oyunlarımda başarılı olmaya başladım. Belki de basit bir gerçeği anlamıştım; sadece ben değil, rakiplerim de korkuyordu.” (Mikhail Tal)
- “Modern satranç, piyon formasyonu gibişeylerle fazla ilgileniyor. Unutun bunları; şah-mat oyunu bitirir.” (Nigel Short)
4 Haziran 2003 / Nisi
Kaynak: “Akademya’ya Doğru Sitesi”, 2001-2005