Telegram Mağduru Babak Amirebrahimi Anlatıyor

İngilizceden Tercüme: OĞUZ YILDIRIM

İsmim Babak Amirebrahimi, İran asıllı İspanyol vatandaşı ve altmış yaşında bir aile babasıyım. Kimlik numaram: 01181471. Bir CIA ajanının ifadesine göre; CIA İran Şubesi’nin verdiği bir ceza olarak beş yıldan bu yana işkence görmekteyim.

Her şey bundan beş yıl önce, bir ışının kafamın arkasından beynime ilerlediğini hissetmemle başladı. Göğsümde ve kalbimde duyduğum ağrıyla bayıldığım o ândan şu âna kadar, sayısız hadise vukûbuldu ve hâlen de vukû buluyor.

Aşağıda, CIA’nın neden olduğu ve günün yirmi dört saati, haftanın yedi ve yılın üçyüzaltmışbeş günü maruz kaldığım taciz ve işkencelerden bazılarını bulabilirsiniz.

İspanyolca konuşan insan sesleri duyduğum ilk anormal sesler arabamın radyosundan gelmekteydi. Radyo istasyonu değişmiş ve haber spikeri, yalnızca şahsımın bildiği ve kendi özel hayatıma aitşeyler hakkında konuşmaya başlamıştı. Kezâ, barlarda birtakım insanların, hayatımın bazı detayları hakkında konuştuklarını, bana ağır hakaretlerde bulunduklarını duyuyordum. Bir safhada, ofisimin içinde bile bir kadının ve bir adamın sesini işitiyordum.

İnternette, daha doğrusu www.paltalk.com adresinde, siyasî içerikli bir sohbette iken; beni bir kez daha kalb krizi geçiriyor olduğuma inandıracak bir duruma düşürdükten sonra, CIA ajanı olduklarını ve internet faaliyetlerimin İspanyol devleti çıkarlarına aykırı olduğunu söylediler bana. Daha sonra tüm bunlardan kurtulmak ümidiyle birkaç ayımı Hollanda’daki bir akrabamın yanında geçirme zorunluluğu hissettim. Seyahatim esnasında, uçakta bulunduğum sırada dahi bu sesleri duymaktaydım.

İçinde bulunduğum durumun, şahsıma ait psikolojik veya aklî problemle alâkalı olmadığı noktasında sizi temin ederim. Konu hakkında http://www.cheniere.org/books/excalibur/neurophone.htm adresinde bulabileceğiniz birçok uzmana ait çalışma da, kendi şahidliğimi doğrular mahiyettedir. Ayrıca, dünya genelindeki yüzlerce zihin kontrol mağdurunda görülen işkence semptomları, benimkiyle tıpatıp ötüşmektedir.

http://www.fedame.org/phpBB2/viewtopic.php?t=2771

İşkencenin, yakma ve ses saldırılarının belli bir noktasında artık o hâle düştüm ki, hastaneye kaldırıldım. Seslerin kafamın içinde oluşturulması da ilk kez Hollanda’da ortaya çıkmıştı.

Dört yıldır, sayılarının en az üç olduğunu düşündüğüm CIA ajanları, beni her gün taciz etmeye devam ediyor. Geçen bu dört yıllık dönemde, Farsça konuşan bir CIA mensubunun her keresinde hazır bulunmasıysa oldukça dikkat çekici. Bu ajanlar her gördüğüm şeyi görebiliyor, her duyduğum şeyi duyabiliyor ve geçmişim hakkındaki her şeyi de biliyorlar. Bütün düşüncelerimi en küçük teferruatına kadar okuyabilmelerinden de anlaşılacağı üzere, tüm bu silah ve teknolojiler, casusluk faaliyetlerinde son derece kullanışlı olsa gerek.

İNSANSI OLMAYAN VE DEHŞET VEREN SESLER

Kafamın içinde üretilen insan seslerine, daha sonraları, her saniye yankılanan, araba freni ve açık havada cırcır böceğinin çıkardığı sesleri andıran tuhaf ve keskin sesler eklendi. Daha önceden kaydedilmiş olduğunu düşündüğüm ve bilâhare beynime transfer edilen bu sesler, aslında işkence enstrümanlarıydı ve muhtelif biçim ve yoğunluktaydılar. Bazen düşük ama ekseriyetle yüksek tonlarda oluşturulan seslere karşı yapabileceğim tek şey ise, yatakta uzanmaktan başka birşey olmuyordu. Son derece güçlü ve yıpratıcı bu sesler herhangi bir işe konsantre olmama müsaade etmediğinden, çalıştığım işten emekliye ayrılmak zorunda kaldım. Kesinlikle öyle olmadığım halde, doktorumun gözünde ben bir akıl hastasıyım. Kafamın içini dürtükleyen yüzlerce kakafonik ses kaydıyla, günün onbeş saati taciz ediliyorum. Bu sesler, bitkinlik, mide bulantısı ve istifrayı tetikliyor.

Bu canîler, kişi her nerede olursa olsun, kurbanlarını uzaktan sürekli izleyebilme; insan beynini, düşüncesini, tepkisini ve görüntülü resimleri algılamasını yine uzaktan denetleyebilme; insan beynine bazı sesler, gürültüler, resimler ve kurgulanmış gerçeklik senaryoları gönderebilme; aynı şekilde uzaktan insan üzerinde gelişmiş tıbbî işlemler uygulayabilme; beyne doğrudan veri, dosya, haber muhtevası zerkedebilme; bazı TV programlarının ve canlı şovların benzerini kurbana uyarlayarak, tüm bunlar neticesinde onu daimî bir kontrol ve takib altında tutup, mahremiyetine tecavüz etme gücüne sahibtirler. Bazı televizyon sunucularının beyinlerinin yıkanması neticesinde veya maddi çıkar karşılığında, masum kurbanların uzaktan kontrolünde aktif olarak ve sinsice suça iştirak ettikleri hususu, uzman makaleleri ve sayısız kurbanın şahidliği ile sabittir. (Bu konuyla ilgili olarak, çeşitli ülkelerdeki beyin kontrol mağdurlarının şahidliklerini okuyunuz.)

Böylece, uyku bozukluğu işkencesine, aklî ve fizikî varlığımı mahveden psikolojik saldırılar, iftiralar ve acımasız tacizlerle yapılan kesintisiz hissî ve zihnî işkenceye ve elektrikle oluşturulan ağrı, yanma ve şok işkencesine maruz kaldım.

Gecenin oldukça geç bir yarısında kafamın arka kısmında hissettiğim bir ışınla, çeşitli ağrılar hissetmeye başladım. Bunlar, başın ön kısmında ağrılar, her iki kulak civarında ağrılar, göğüste ağrılar, kalb civarında ağrılar, ayaklarda ağrılar, omurlardan birinde şiddetli ağrılar, gözlerde yaşlanmaya sebep olacak kadar yoğun ağrılar, beyinde keskin ağrılar ve özellikle testislerde çok yoğun ağrılar şeklindeydi. Anladığım kadarıyla, bana işkence yapanların aldıkları zevk, her gece cinsî organıma elektrikî yolla yaptıkları eziyetlerle daha bir katlanıyor. Bu işkence suçlularının özellikle cinsel organlarımızla oynamak suretiyle sadistçe bir zevk aldıkları, sayısız beyin kontrol mağdurunun rapor ettiği bir gerçektir.

İspanyolca, Almanca ve İngilizce konuşan CIA ajanları, bana birtakım “oyun metodları”nı kullanarak psikolojik işkenceler uyguladılar. Mesela, bir keresinde “diğer” kelimesini söylediler ve aynı ânda bir sigara ateşi ile yakılıyormuşum gibi, yakma işkencesine tâbi tuttular. Ardı arkası gelmez dalga enerjileri bombardımanına tutarak beynimde yanmaya sebep oluyorlardı. Hile ve nefretle dolu söyledikleri her kelimeye, merhametsizce yakma işkencesi eşlik ediyordu. Gözbebeklerim, kulaklarım, cinsî organım başta, vücudumun her yanını bu şekilde yaktıkları günler, hayatımın en kötü günleriydi.

Elektrik şokları ise, genellikle yüksek frekansta zayıf ve güçlü seslerle beraber devam ediyor. Nefesimin kesilmesine sebeb olan ve elektrik şoklarıyla gelen dalgalar tüm vücuduma yayılıyor ve birkaç saniye sonrasında da şuurumu kaybediyorum.

Aslında insanların; biz kurbanların içinde bulunduğu durumu anlama veya inanma noktasında zorlanmalarını bir dereceye kadar anlayabiliyorum. Zira, bu biraz da kör bir insana kırmızı rengin neye benzediğini sormak gibi bir şey.

CIA ajanları, benim İran çerçevesinde siyasî bir aksiyoncu olmamam gerektiğini defaatle belirttiler, hâlâ da belirtmekteler. Bu yazıyı tam şu ânda yazarken dahi, CIA ajanlarının bana işkence etmeye devam ettiğini eklemek istiyorum.

Nasıl bir dünyada yaşadığımızı anlayamıyorum; bir alçak güruhunun modern teknolojinin tek efendisi olduğunu görmek, insanlığa karşı kullanılan böyle bir gücün insanlık düşmanlarına emanet edildiğini görmek, üstelik insanların bu düşman gücün bir suç gücü olduğuna inanma zorluğu çektiklerini görmek, ne büyük skandal!..

Beş yıldır devam eden bu işkenceden sonra, CIA’nın halâ benden ne istediğini anlayabilmiş değilim. Beni serbest bırakacaklarını ve daha neler ve neleri vaad etmişlerdi, oysa sonunda tüm bunların bir manipülasyon ve beyin yıkamadan başka bir şey olmadığını gördüm. Ümitsizlik ve acizlik içerisinde kaç kez tuzaklarına düştüğümü bilmiyorum.

Tüm bunlar, çoğu insana, en ufak bir bilgilenme zahmetine girmedikleri müddetçe, yahud olan bitenlere peşin hükümden uzak biçimde daha açık fikirli olarak yaklaşmadıkları müddetçe, veya bunun kendi başlarına asla gelmeyeceğini düşünmekte ısrar ettikleri müddetçe, bir bilim-kurgu hikâyesi veya zihnin ürettiği bir hezeyan gibi gelecektir. Sözümona uzmanlar, basmakalıb “şizofreni” ve bildik “paranoya” masalını okumaya devam ettikleri müddetçe, bizim maruz kaldığımız bu durum, daima zihnî bir hastalık veya bozukluk olarak addedilmeye devam edecektir yine.

Sonuç olarak, kendi adıma, tüm CIA zihin kontrolü ve zulüm mağdurları ile işbirliği yapma kararı aldım.

Babak Amirebrahimi

KAYNAK:

www.fedame.org (FederationAgainst Mind Control Europe)

Babak Facebook Sayfasi    

Akademya Dergisi, II.DÖNEM 4.SAYI

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi giriniz!

İlginizi Çekebilir